Aydın Doğan’a ‘Dön geri Bak!’ uyarısı
İktidara taşıdığınız Tansu Çiller veya patronunuz tarafından pijamayla karşılanan Mesut Yılmaz’la Tayyip Bey’i.....
GAZETECİLER.COM
Salih Tuna,
Aydın Doğan’ı geçmişi ile
vurmuş bugün.
“Geçmişi” ile dediysek, “siyaset mühendisliği yaptığı
dönemle ilgili” demek istedik.
Şuraya bakar
mısınız?..
“İktidara
taşıdığınız Tansu Çiller veya patronunuz tarafından pijamayla
karşılanan Mesut Yılmaz’la Tayyip Bey’i karıştıracak kadar
muvazenenizi yitirmişsiniz…”
Ne demek
bu?..
Meselâ;
“Tayyip Bey’e kadar iktidarları sen tayin ettin ama Tayyip Bey’le
birlikte, iktidarların medyayı dizayn ettiği dönem başladı” demek
olabilir mi?..
Neyse…
Niyet okumayı
bırakıp Tuna’nın yazısından bir bölümü sunalım
hemen…
Başbakan'ın en
kritik günü
Başbakan'ın çalışkanlığı, hitabeti, karizması
tamam da, bütün bunların üzerine “nasip” diye de bir şey
var.
Baykal'ın muhalefet yaptığı bir iktidara “sahip
olmak” başlı başına “talih” değil mi?
Sayın
Erdoğan'ın icraatlarını, önemli eşikleri geçme becerisini, “one
minute”ten beri de bir dünya lideri olduğunu elbette görmezlikten
gelemeyiz.
Lakin
otururken yıpranan muhalefetin katkısını da inkâr
edemeyiz.
AK
Parti'de olması beklenen “iktidar yorgunluğunun” muhalefette
tebarüz etmesi tuhaf değil mi?!
Böyle
perişan bir muhalefetin varlığını “nasip kısmet” tesmiye etmişim
de, çok mu?
Ben
alınyazısından hareketle “Her şey olacağına varır” diyeyim; siz
Karl Marx gibi, “Tarihte ne olmuşsa, öyle olması gerektiği için
olmuştur…” deyin, durum değişmez.
Nihayetinde olması gerekenleri “oldurmak” Tayyip
Bey'e nasip olmuştur.
Bu
köşede, 10 Eylül 2008 Çarşamba günü, “Tayyip Bey'in 5'inci günü bu
hiç şansınız yok” başlığıyla neşrettiğim yazımda işte bunu
anlatmaya çalışmıştım.
O
vakitler Doğan Grubu'na rest çeken Erdoğan'a, Hürriyet'in M. Yakup
Yılmaz'ı “İlk değilsin, son da olmayacaksın…” yollu tehditler
savuruyordu.
Mehmet Ali Birand, “Bugüne kadar basın ile kavga
eden nice iktidar gördüm. Emin olun bu tip kavgalardan kurtulan bir
tek iktidar görmedim…” diye aba altından sopa
gösteriyordu.
Oktay
Ekşi, “Sen Kasımpaşa'da çember çevirirken biz bu kavgaların
içindeydik…” şeklinde racon kesiyor, Vatan gazetesi yazarı Okay
Gönensin de, “Çiller'i bitirdiğimiz gibi seni de bitirtiriz…” yollu
kolpa atıyordu.
Bu
afra tafralarını Cem Uzan'ın son demlerine benzetmiş, “İktidara
taşıdığınız Tansu Çiller veya patronunuz tarafından pijamayla
karşılanan Mesut Yılmaz'la Tayyip Bey'i karıştıracak kadar
muvazenenizi yitirmişsiniz…” demiştim.
Ve,
akıllarından şuncağızı çıkarmamalarını önermiştim: “Onları iktidara
siz getirmiştiniz; Tayyip Bey size rağmen iktidar…”
N'oldu?
Ve yazısının
devamında bu soruyu cevaplıyor Salih Tuna…