Aydın Doğan, Yiğit Bulut'a neden kırıldı?
Haber programı hazırlayıp sunan Şule Zeybek Bulut, "Yiğit Bulut; zeki, hırslı ama ben daha akıllıyım." diyor.
Yiğit Bulut, yıllardır çalıştığı Doğan
Grubu'ndan sancılı bir şekilde ayrıldı. Bu duruma en çok eşi
Şule Zeybek Bulut üzüldü. Bir yanda eniştesi
Aydın Doğan ve aile bireyleri, diğer yanda
çocuğunun babası ve eşi vardı...
Haber programı hazırlayıp sunan Şule Zeybek Bulut,
"Yiğit Bulut; zeki, hırslı ama ben daha
akıllıyım." diyor.
Medya patronu Aydın Doğan'ın yeğeni, siyasetçi
Namık Kemal Zeybek'in kızı ve gazeteci
Yiğit Bulut'un eşi olduğunu bilmeyebilirsiniz.
Fakat Kanal D izleyip de onu tanımamanız mümkün
değil. Şule Zeybek Bulut, yılardır bu kanalda
haber programı hazırlayıp sunuyor. Geçtiğimiz hafta "O
nasıl biri biliyor musun?" başlıklı duygusal yazısıyla
eniştesi Aydın Doğan'a destek veren Şule
Bulut'la mesleğini, Yiğit Bulut'un Doğan Grubu'ndan
sancılı ayrılış sürecini konuştuk.
Anne, eş ve iş kadını üçgeni yorucu değil mi? Üçüyle de baş
edebilmek için formülleriniz var mı?
Elbette formüllerim var. Anne olduğum zamandan çalmıyorum. İşi
biraz askıya aldım, diyebilirim. Mesai saatlerini kısalttım. Bir an
önce yavruma kavuşmak için, mümkün olduğu kadar geç çıkıp erken
dönmeye çalışıyorum. Editörlük kısmını azalttım, daha çok spiker
olarak orada bulunuyorum. Annelik daha ön planda.
16 yıldır aynı işi yapıyorsunuz. Başka bir şey denemeyi
düşünmediniz mi?
Yüksek moral gereken bu dönemde, bazen kendime 'Haber yapma, başka
bir şey yap' diyorum. Televizyonda bir proje ama moralimi yüksek
tutacak, çocuğuma kendimi verebileceğim bir şey yapmayı
düşünüyorum. Sonra "Sen yetişmiş bir elemansın, bunu yapman lazım"
diyorum kendime. Yani çok da karar verebilmiş değilim o konuda,
öyle gelgitler yaşıyorum.
Kanal D'de, kayrılmanın konforunu yaşadınız mı?
Şu anda rahatım. On sene geçtikten sonra artık kendinizi ispat
etmiş oluyorsunuz ama on sene geçene kadar zordu. On altı senede
10'a yakın yönetim gördüm. Herkes kendi adamını getirdi. Ben hep
vardım ama kimsenin adamı değildim, sadece patronun yeğeniydim.
Belki kimse beni işten atamadı ama hep kendimi ispatlamak
zorundaydım. 'Ben sizdenim, patronun yeğeni olmanın ötesinde
buranın elemanıyım...' Belli bir müddet sonra bu ispat isteğiniz de
gidiyor. Zaten gereği de kalmıyor.
Aydın Bey'in yeğeni olmanın avantajı ne oldu?
Kovulmadım. Aydın Doğan'ın konforu buydu. Yeğendim ama ilk zamanlar
habere gidecek araba olmadığı için kendi arabamla başbakan takibi
yapıyordum. Seçim otobüslerinin tepesindeydim. O zamanlar bana
editörlerimiz gece nöbeti yazmıyordu. 'Eğer benim tek başıma haber
merkezini idare edeceğime inanmadığınız için nöbet yazmıyorsanız
tamam, ama Aydın Doğan'ın yeğeni olduğum içinse lütfen bana nöbet
yazın. Ertesi gün bana nöbet yazdılar.
Aydın Bey daha çok patronunuz mudur, enişteniz mi?
Aydın Bey, işyerinde patronumdur ama aile ortamında
eniştemdir.
Namık Kemal Zeybek'in kızı, Yiğit Bulut'un eşi ve Aydın Doğan'ın
yeğeni olmak... Sizin için hangisi daha koruyucu-kollayıcı veya
daha zor?
Babamı daha koruyucu ve kollayıcı görüyorum. Ama Yiğit'le de bir
aile kurduk, bir çocuğumuz var. Onunla başka bir dünyamız var.
Zorluğa gelince, bu aralar hepsini beraber idare etmek en zoru
galiba. Bu ara Şule olmak çok zor.
Eşiniz de uzun süre Doğan Grubu'nda çalıştıktan sonra yollarını
ayırdı. Üstelik sakin bir ayrılış olmadı. Eniştenizin tutumu ne
oldu?
Aydın Doğan, aileye çok önem verir. Yiğit'le sorunlar olunca Aydın
Bey bana şunu söyledi: "Bizim Yiğit'le olan sorunlarımızı sakın
aile hayatına taşıma. Bir gün Yiğit sözlerinden, yaptıklarından
dolayı pişmanlık duyabilir ya da duymayabilir, önemli olan ailenin
bekasıdır." Bunu söyleyebilmek için gerçekten insan olmak gerekir
ve Aydın Doğan insandır.
Siz Yiğit Bey'e 'gitme' dediniz mi?
Profesyonel hayatta ayrılışlar olur ama 'Kendine yakışır şekilde
git.' dedim.
Ayrılış şekli sizce çok şık olmadı yani?
Yiğit, haksızlığa uğradığını düşünüyor. Doğrudur, haksızlığa
uğradığı noktalar oldu. Ama bu böyle diye daha büyük haksızlığa
imza atmamalı. Haklıyken haksız konuma düştü benim
gözümde.
Yiğit Bey hâlâ Doğan Grubu ile ilgili yazmaya devam ediyor. Bu
yazılar sizi rahatsız ediyor mu? 'Yazma yeter', dediğiniz oluyor
mu?
Elmalarla armutlar karıştırılmamalı. Evet, akrabalık ilişkileri
hassasiyet gerektirir ama hassas olacağız diye haksız gördüğünü
yazma demiyorum. Ama öfkeni başkalarından çıkarma diyorum. Çünkü
Yiğit Bey öfkelendi.
Bu sancılı süreç eve nasıl yansıdı?
Tartışmalarımız oluyor bu konuda ama bazı şeyleri korumaya
çalışıyoruz.
Aile içerisinde küslükler oluştu mu?
Küslük değil ama kırgınlık oluştu. Çünkü Yiğit'i evlatları gibi
biliyorlardı. Kendi yeğenlerinin, kuzenlerinin eşiydi. Evet, kırgın
olduklarını söyleyebilirim.
Yiğit Bey'i Habertürk'te başarılı buluyor musunuz?
Yiğit'in Habertürk'te başarılı olmasını isterim. Ben 'bu bunu
yaptı, buna da bunun olması müstahaktır' diyen biri değilim. Sen
kötü gitmişsin, güzel gitmişsin, giderken haksızlıklara uğramışsın,
devirmişsin etrafı bunlar başka şeyler. Ama Yiğit Bulut benim
eşimdir, yanlışları olsa da tanıdığım doğru bir insandır.
Eşiniz sizi Habertürk'e transfer etmek istemedi mi?
Teklif etti. Çok gözümü boyamaya çalıştı ama hayır.
Eşiniz ne kadar hırslıysa sanki sizde de tam aksi bir durum
var...
O çok hırslı. Ben de onun kadar hırslı olmak isterdim. Yiğit çok
zeki ama eğer olayları objektif değerlendirmek, sosyal olayları
değerlendirirken egondan sıyrılmak akılsa, ben daha akıllıyım.
Hırslı değilim, biraz da tembellik var bende. Aklıma güveniyorum,
yeteneklerim var ama birinin beni dürtmesi lazım. Daha hırslı,
tırmalayan biri olmak isterdim. (Zaman)