Aydın Doğan, 'kaçakçılık' davası için ön mü almaya çalıştı?
Hürriyet gazetesinin 'Karargah rahatsız' manşeti ile ilgili Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör'den çarpıcı bir iddia geldi...
Aydın doğan'ın kızı Hanzade Doğan, İmre Barmanbek ve İş bankası eski Genel Müdürü Ersin Özince ile birlikte yargılandıkları 'akaryakıt kaçakçılığı' davasının duruşması var bugün...
İşte bu gözden kaçan ayrıntıdan yola çıkan Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, Hürriyet'in 'Karargah Rahatsız' manşetiyle ilgili çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi...
Sabah yazarının köşesinde yer alan bilgiye göre, Aydın Doğan'ın 24.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın duruşması var bugün...
Ve bir önceki duruşmaya katılmayan Aydın Doğan ve kızı için mahkeme, "Aydın Doğan ve kızı duruşmaya gelmezse zorla getirilmesi" kararı vermişti...
Dilek Güngör işte biradan yola çıkarak şöyle yazdı:
"Ne tesadüf değil mi?
'Karargâh rahatsız' manşetinin mürekkebi
kurumadan...
Belli ki, Aydın Doğan eski Türkiye alışkanlığının versiyonu
olan manşetiyle bir taşla iki kuş vurmayı hedefledi. Birincisi,
referandum öncesinde kurumlar arası görüş ayrılığı havası yaratıp
algı operasyonu yapmak.
İkincisi de POAŞ davası öncesinde sıkıştığı köşesinden
hükümete ayar vermeye kalkmak..."
İşte Dilek Güngör'ün o yazısı:
KARARGAH MANŞETİ VE KAÇAKÇILIK DAVASI
Aydın Doğan sahibi olduğu medyayla yeniden sahneye
çıktı.
Neden yeniden diyorum?
Çünkü, öyle 28 Şubat'a filan gitmeye gerek yok. Hatırlayın,
17-25 Aralık'ta FETÖ'nün kumpasına karşı takındıkları tavırları, 7
Haziran seçimleri öncesinde Selahattin Demirtaş'ı sazlı sözlü barış
güvercini ilan etmelerini, internet sitelerinden attıkları "yüzde
52 oy alan Cumhurbaşkanı'na idam" başlığını, 15 Temmuz sonrasında
FETÖ'yle mücadeleyi sulandırmak için yaptıkları ByLock manşetini,
Türkiye'nin DEAŞ'a yardım ettiği algısını oluşturmak maksatlı
haberleri, Rus Büyükelçisi Andrey Karlov suikastından sonra katili
'El Nusra'cı gösterme çabalarını, iç savaş
çığırtkanlıklarını...
Hepsi hafta sonu yapılan 'Karargâh rahatsız' haberindeki gibi
algı operasyonunun parçası değil miydi?
Bunları uzun uzun anlatmayacağım.
Dikkat çekmek istediğim başka bir konu var.
Biliyorsunuz, Aydın Doğan, Hanzade Doğan, İmre
Barmanbek ve Ersin Özince'nin de olduğu 47 kişi
hakkında örgütlü akaryakıt kaçakçılığı
yaptıkları iddiasıyla bir dava açıldı. İstanbul 1.
Ağır Ceza Mahkemesi, Mart 2016'da POAŞ
iddianamesini kabul etti. İddianamede, Aydın
Doğan ve diğer sanıklar hakkında "suç işlemek
amacıyla örgüt kurma", "Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu'na muhalefet" ve "resmi belgede sahtecilik"
suçlarından 8.5 yıldan 24.5 yıla kadar hapis cezası
isteniyor.
Mersin'deki dosyayla birleştirilen davanın duruşması Kasım
2016'da yapıldı.
O duruşmaya Aydın Doğan ve kızı katılmadı.
Hakim bir sonraki duruşmada hazır bulunmamaları durumunda
zorla getirilmelerine karar verdi. Yani duruşmaya
katılmazlarsa polis eşliğinde kelepçeyle gelecekler.
Peki POAŞ davasının duruşması ne zaman? Bugün... Ne
tesadüf değil mi?
'Karargâh rahatsız' manşetinin mürekkebi
kurumadan...
Belli ki, Aydın Doğan eski Türkiye alışkanlığının versiyonu
olan manşetiyle bir taşla iki kuş vurmayı hedefledi. Birincisi,
referandum öncesinde kurumlar arası görüş ayrılığı havası yaratıp
algı operasyonu yapmak.
İkincisi de POAŞ davası öncesinde sıkıştığı köşesinden
hükümete ayar vermeye kalkmak... Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan hem de TSK'nın açıklamalarına bakılırsa, eski Türkiye
özleminden kurtulamayan Aydın Doğan bu kez hayal kırıklığı
yaşayacak.