'Aydın Doğan ile Erdoğan 28 şubat için uzlaştı'

Mehmet Baransu şok bir iddiayı kaleme aldı. Başbakan 28 Şubat sürecinden rahatsız, Aydın Doğan ile uzlaştı...

GAZETECİLER.COM - Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, TBMM'de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun 28 Şubat soruşturmasının önünü kestiğini iddia etti.

AK Parti'nin 28 Şubat kurnazlığı başlıklı bir yazı kaleme alan Baransu, Aydın Doğan ile Hükümetin uzlaştığını ileri sürdü.

İşte Baransu'nun köşesinden çarpıcı bir bölüm:

PSİKOLOJİK OPERASYON ÇETESİ VE MAĞDURLAR

"300 kişiye davetiye gönderilmiş ve dinlenilmek üzere komisyona davet edilmişlerdi. Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ve Ali Kalkancı'nın yanı sıra gazete patronları ve bazı yazarların da listede olduğu açıklandı.

28 Şubat öncesi ve sonrasında medya-siyaset ilişkilerini mercek altına alınacak, medya-asker rolü araştırılacaktı. Listede psikolojik operasyon çetesinin otakları ve mağdurları vardı. Aydın Doğan, Fatih Çekirge, Hüseyin Gülerce, Turgay Ciner, Ali Kırca, Kadir Çelik, Zafer Mutlu, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu bunlardan bir kaçıydı.

Bir bilgi de komisyon başkanı eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş'tan (Çubukçu) geçen hafta geldi. Katıldığı bir televizyon programında sıranın medyaya, akademisyenlere ve işadamlarına geldiğini belirtti.

28 Şubat süreciyle ilgili yapılan bu açıklamaları medya sıcağı sıcağına büyüttü. "Sıranın askerlerden sonra işadamları ve gazetecilere" geldiğini yazdı.

Peki, yazılanlar, yapılan açıklamalar doğru muydu?

KAFANIZ KARIŞTI FARKINDAYIM

Doğrusu ne söylenenler ne de medyanın olaya yaklaşımı gerçekleri yansıtıyordu. Bilgi doğru olmadığı gibi iktidar 28 Şubat planını gün gün hayata geçiriyordu. Sahnede başka perde arkasında başka bir oyun sergileniyordu. Medyada çıkan haberler de bu oyunun kamufle edilmesinden başka bir şey değildi.

Yazdıklarımla kafalarınızın karıştığının farkındayım.

İsterseniz ne demek istediğimi biraz daha açayım. Sahne arkasında oynanan oyunu sahne önüne taşıyalım.

Çok iddialı bir söz olacağını bilerek şunu söyleyeyim. "TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu", Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nda yürütülen soruşturmayı engellemek, etkisiz hâle getirmek ve kapatmak için kuruldu.

Nasıl mı?

AK PARTİ VE ERDOĞAN SORUŞTURMADAN RAHATSIZ

AK Parti'de kimi üst düzey yöneticiler ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da yürütülen 28 Şubat süreci soruşturmasından hep rahatsızlık duydu. Bu rahatsızlığını kamuoyuyla paylaşamasa da savcılık üzerinde baskı kurulduğu Ankara'da hep konuşuldu.

Rahatsızlığın dışavurumu ise ilk kez Aydın Doğan'la yapılan barış anlaşması sonrasına denk geldi. Başkanlık ve Köşk planları Erdoğan'ı düşmanlarıyla ittifak yapmaya itmiş, Aydın Doğan'ın Mecidiyeköy'de bulunan iş merkezinin kırmızı kurdelesi de bu çerçevede ortaklaşa kesilmişti.

İşte bu açılıştan günler önce bir yurtdışı gezisi sonrası havalimanında kameralar karşısına geçen Erdoğan, aynı gün yapılan 28 Şubat süreci operasyonunun kendisini rahatsız ettiğini açık açık itiraf etti; "1. dalga, 2. dalga, 3. dalga, 4. dalga filan... Bunlar toplumun huzurunu da doğrusu kaçırıyor. Bundan bizler de ciddi manada rahatsızız. Kusura bakmasınlar, bu dalgalarda bu ülke boğulur."

Bu sözler karşısında kamuoyu ne düşündü bilemem ama aklıma aylar önce yaptığım bir görüşme geldi.

AYDIN DOĞAN'IN ÜST DÜZEY BİR YÖNETİCİSİ

Görüşme Başbakan'ın Aydın Doğanla kurdele kestiği plazada gerçekleşmişti. İsmi 28 Şubat süreciyle anılan, Aydın Doğan'ın bu üst düzey yöneticisiyle yaptığım görüşmede, 28 Şubat süreci ve Ankara'da savcılığın yürüttüğü soruşturmayı konuşmuştuk.

(...)Henüz Meclis'te komisyon kurulmamış, Erdoğan "dalga dalga ülkeyi boğuyorlar" cümlesini kullanmamıştı ama görüştüğüm kişi olacakları önceden görmüş gibi şunları söyledi;

"Ne işadamlarına, ne de bizlere dokunacaklar. Hükümet konunun bu noktalara gelmesini istemiyor. Meclis'te bir komisyon kurulacak ve savcılığa çağrılmayacak bizleri o komisyona çağırıp dinleyecekler. Dinleme adı altında komisyon öncesi ve sonrası toplum önünde itibarımız üzerinden yargılama yapılacak ve konu kapatılacak. Hükümetin planı bu."

(...) Bakalım bu oyunu "bağımsız" yargı ve savcılık bozabilecek mi?

Baransu'nun köşesinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.