Aydın Doğan için...
Adına "İktidar Medyası" dediğim guruplar "medyacılık" olarak çürümüşler...
"Vay anasını sayın iktidar
medyası!"
Evet...
Aynen böyle...
"Vay anasını sayın iktidar medyası!"
Neden
mi?..
Çünkü...
Eğer bu ülkenin medyasının bir bölümü (Ki kimileri ona "Yandaş"
dese de ben "İktidar Medyası" demeyi yeğliyorum) bana bile
"iyi ki Aydın Doğan medyası var"
dedirtiyorsa…
Demek ki…
Adına "İktidar Medyası" dediğim guruplar
"medyacılık" olarak
çürümüşler...
Öyle ya...
Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun; (Hatta Suriye'de bile)
böylesine somut iddialara dayanan bir yargı operasyonu
büyük haberdir...
O ülkedeki iktidar
yanlısı gazetelerin köşelerinde muhtemel yolsuzlukları savunacak
kimi yazılar yayımlansa da; gazetelerin haberlerinde o
operasyonlar, o kargaşa, yürütmenin yargıya müdahalesine
"yok” hükmü uygulanmaz...
Bitmedi...
Eğer bir ülkede iktidar partisine oy veren seçmenler özgürce
toplantı ve yürüyüş haklarını kullanırken…
İktidar partisine oy vermeyenler de yürümek, toplanmak istedikleri zaman polisin şiddetine maruz kalıyorlarsa…
Ve…
İktidar medyası iktidar partisine oy verenlerin özgür toplantılarını yere göğe sığdıramayarak haber yapıyor…
Ama…
İktidara oy vermeyen seçmenlerin uğradıkları polis
şiddetinden tek kelimeyle bile söz etmiyorsa...
O iktidar medyası çürümüştür…
Kokuşmuştur…
Günahkârdır…
Parfüm şişesinin içini kanla doldurmaktadır…
Ve…
İşte böyle bir medyanın bulunduğu ülkede Aydın Doğan isimli medya patronu; mevcut siyasi iktidarın mali tacizine uğradığı halde halen dimdik duruyor, gazetecilik yapıyor ve yazarlarını özgür bırakabiliyorsa; o medya patronunu ayağa kalkar alkışlarım arkadaş…
Ve…
Alkışlıyorum da…