Aydın Doğan için...
Ortak özellikleri; dönemin "Medya karteli Lideri" ve post modern darbenin bir numarasının Aydın Doğan olduğuna inanmaktı...
Ne demiş eskiler?..
"Büyük lokma yut ama büyük lâf etme"...
28 Şubat Süreci’ni hatırlıyorum
da...
Dönemin RefahYol Hükümeti’nin en samimi ve sadık
destekçileri arasında:
- Ahmet Hakan
- Akif Beki
- Serdar Tuncer vardı...
Ortak özellikleri; dönemin "Medya karteli Lideri"
ve post modern darbenin bir numarasının Aydın
Doğan olduğuna inanmaktı...
Ve...
Bir de…
Her fırsatta; gıyapta ya da ekranda veya Müslüman
Kardeşlerin dost sohbetlerinde Aydın
Doğan'a hakaretler ederler; acımasız bir kapitalist
zihniyetin Türkiye'deki "Bir
Numarası" olduğunu söylerlerdi...
En çok da "Allah onun ekmeğini yemeyi bize nasip
etmesin" diye dua ederlerdi...
Neden?..
Çünkü o günlerde Aydın Doğan'ın ekmeğini
yiyenlerin kursaklarından "haram lokma" geçtiğine,
kazandıkları milyon Dolarları kalemlerini ve beyinlerini satarak
elde ettiklerine inanırlardı...
Sonunda ne oldu?..
Üçü de "haramzade, medya kartelinin ve acımasız kapitalist
zihniyetin bir numarası" olduğuna
inandıkları; "Allah onun ekmeğini yemeyi bize nasip
etmesin" diye dualar ettikleri Aydın
Doğan'ın yanında çalışıyor, Aydın Bey’in
ekmeğini yiyorlar…
Gelin de atalarımızı hatırlamayın:
"Büyük lokma yut ama büyük lâf etme"...
Ve…
Gelin de bu üç kafadarı ekmeğini yemek zorunda bırakan Aydın Doğan’ın bu müthiş başarısını görmezden gelin…
Ben görmezden gelemedim…
Gelemediğim için de Aydın Doğan'ı
alkışlıyorum...
Olmadınız, olamazsınız...
Çünkü...
O mahallenin hemen bütün sakinleri bir gün Aydın Doğan'ın ekmeğinin kendilerine de nasip olacağının rüyasını görürler...
Tıpkı; Ahmet Hakan, Akif Beki ve Serdar Tuncer'in bir zamanlar görüp o rüyaları gerçeğe çevirdikleri gibi...