Aydın Bey ektiğini mi biçiyor?..
İşte o zulüm defteri kamuoyunun, "Geçmiş olsun Aydın Doğan" deme duygularını köreltiyor...
Aydın
Doğan’ın başına gelenlere sevinmiyor aksine
üzülüyorum…
Hatta Aydın Bey’e acıyorum
da…
Hem de bütün acımasızlığına rağmen
acıyorum ona…
Başını yastığa koyduğunda neler
düşündüğünü hissedebiliyorum…
Yıllarını vermiş ve bulunduğu
noktaya gelmiş…
Bir an için sıfıra indiğini
düşünmesi bile onu çileden çıkarabilir…
Şimdilik televizyonlarına çıkıp
esmiyor, gürlemiyor…
Yazarlarının tamamı değilse de,
hak etmedikleri kadar çok parayı sayesinde kazanmış birkaçı, sözüm
ona savunma yapıyorlar…
Neymiş?..
"Adalet, eşitlik,
hakkaniyet"miş...
Bu arkadaşların en büyük
özellikleri, iğne kendilerine battığında akıllarının başına gelmesi
ve “"Adalet, eşitlik, hakkaniyet" çığlıkları atmaları…
Rakiplerine batan küflü mızraklar
karşısında "3 Maymun"u oynayanlar; kendilerine iğne ucu batınca,
yaygara koparıyorlar...
"Adalet, eşitlik,
hakkaniyet!.."
Mehmet Emin
Karamehmet'in bütün serveti çalındı
elinden…
Aydın
Doğan o süreçte mazlumun değil zalimin
yanında yer aldı…
Dinç
Bilgin'in bankası, gazeteleri ve
televizyonu adeta yağma edildi…
Aydın
Doğan o günü neredeyse "Doğan bayramı" ilân
etti…
Cavit
Çağlar'ın NTV'sini elinden kopararak çalan
adamı yanına aldı, sırtını okşadı…
Garipoğlu
ailesi POAŞ'ı satın aldığında, dönemin siyasal
iktidarına ihaleyi iptal ettirdiğini sağır sultan
biliyor…
Sonra ne oldu?..
Onu da herkes biliyor ama ben bir
kez daha anımsatayım:
Halen POAŞ'ın sahibi…
Albayrakların 12 yaşındaki
çocukları bile gözaltına alındığında medyasında atılan "oh
olsun!" çığlıklarını şehevi bir zevkle
izledi...
Enver
Ören'in ayaklarına prangalar
vurulduğunda şerefine şampanyalar patlattı...
Ve...
Uzan
ailesinin bütün serveti ellerinden alınırken
takındığı tavır…
Hükümeti avuçları patlayıncaya
kadar alkışlarken, Uzan ailesi için kendi medyasında yapılmadık
hakaret bırakmadı…
Ve…
Turgay Ciner olayı...
Turgay
Ciner'in medya dünyasında büyüdüğünü
görünce TMSF’ye uyduruk deliller(!) verdi…
Şimdi, gelelim
günümüze…
Maliye Bakanlığı'nın kestiği 3.7
Milyar Liralık cezaya…
Acaba Aydın Bey yukarıdaki tabloyu
hatırlıyor mu?..
Bir türlü yok edemediği o "rakip
bedenler” gelip geçiyor mu gözlerinin önünden?..
Çukurova,
Bilgin,
Çağlar,
Garipoğlu,
Uzan,
Ciner
ve daha yüzlercesi...
Hâsılı, Aydın Bey’in “Zulüm
Defteri” dolu…
İşte o zulüm defteri, kamuoyunun
"Geçmiş olsun Aydın Doğan" deme duygularını
köreltiyor...
"Ektiğini
biçiyorsun Aydın Bey" dedirtiyor
onlara...