GAZETECİLER.COM
Atatürk konulu filmlerin sinemada arka arkaya perdeye taşınmasından sonra bazı reklam filmlerinde Atatürk'ün kullanılması yeni bir tartışma başlattı. Sabah yazarı Yüksel Aytuğ da tartışmaya dahil olmuş ve konuya dair yeni şeyler söylemiş.

Ben bu reklamı çok sevdim

Atatürk reklam filminde oynar mıymış... Atatürk'ü kullanarak sigorta poliçesi satmak doğru muymuş... RTÜK'ün son toplantısında az daha 15 kanala bu reklamı yayınladıkları için ceza gelecekmiş. Kıl payı oy farkıyla cezadan vazgeçilmiş. Birincisi; reklamda izlediğim, son dönemdeki en başarılı Atatürk canlandırması... İkincisi; Atatürk o reklamda "Haydi bakalım istikbal sigortadadır. Hayatta en hakiki mürşit poliçedir" filan demiyor ki... Orada gerçekten yaşanmış bir olay canlandırılıyor. Üçüncüsü; fay hatları üzerinde yaşayan, neredeyse her yıl depreme kurban veren bir coğrafyada, insanlar hâlâ ellerini göbeklerinde kavuşturup, ölümü ve yıkımı beklerken onları "bir şekilde" sarsmak, uyarmak, kendilerine getirmek lâzım değil mi? Eğer bunu "Atatürk reklamlı" bir kampanya sağlayacaksa, bırakın öyle olsun... Dördüncüsü; eğer bir şirket Atatürk'ün talimatı ile kurulmuşsa, o firmanın bununla "övünmesi" kadar normal bir şey olabilir mi? Ayrıca... Oradaki en önemli nüans; evlatlarını şehit verdikten sonra bir de deprem felaketi yaşayan perişan köylünün "Ben bir şey istemem. Biz yedi düvelle savaşıp, bu ülkeyi kurtarmışık" demesi ve Ata'nın bu sözler karşısında gözlerinin dolması, çenesinin titremesidir. Bu Cumhuriyet, bu "fedakarlığın" ve bu "duyarlılığın" üzerine inşa edilmiştir. Bunu "hatırlatmak" için Atatürk'ü "selamlamak" kimi, niye rahatsız eder ki? Tabii ki bundan sonra Atatürk'ü reklam objesi belleyip, "işin suyunu çıkarmaya kalkan olursa" karşılarına dağ gibi dikilirim. Ama ben bu reklamı çok sevdim!