Aslında kim, kimleri taciz etti?
Çünkü o da gözlerinin güzel olduğunun farkındadır ve mültefitin amacının taciz etmek olmadığını bilir…
ADNAN BERK OKAN - BİR
HABERİN(!) ANALİZİ
Yazarlarımızın dertlerine ve "öncelikli"
tartışma konularına bakar mısınız?..
Ya Bihter'in ölümünü anlatıp, akan gözyaşlarını
köpürtüyorlar...
Ya da "Üç yazarımız Zanzibarda taciz edildi mi edilmedi
mi?" sorusunu sorup cevap arıyorlar...
Milyonlarca emeklinin maaşlarını en az 300 lira
arttıracak olan Anayasa Mahkemesi
kararının niçin hala çıkarılmadığını tartışmak bile akıllarına
gelmiyor...
Ya da ihracatın, ithalâtı karşılama oranının giderek gerilediğine
ilişkin haberler…
AB ile tarım ürünleri konusunda açılması gereken
paragrafın, ilgili yasal düzenleme yapılmadığı için açılmayacağı ve
haliyle de kapatılamayacağını yazan yok…
Hele kadınlarımızın yüzde doksanının kocaları tarafından ve hem de
her gün defalarca taciz edildiğini hatırlamıyorlar bile...
Varsa yoksa 17 yaşındaki otel görevlisi (bavul taşıyan çocuk)
birkaç tatlı sözle yazarlarımızı taciz etti mi etmedi mi?..
Sevilay (Yükselir), Ece
(Vahapoğlu) ve Oylum (Talu)’nun
Zanzibar’da (Nişantaşı ya da Caddebostan sahilinde
değil elbette) “taciz” edilip edilmedikleri o
kadar önemli olmalı ki; herkes o topa giriyor hemen…
Gazetelerimizden birinin genel yayın yönetmeni bile bir yazısını
ona ayırmış…
Benim başım kel mi (Lafın gelişi, tabii kel)?..
Yahu arkadaşlar!..
Önce “Taciz”i tarif edin ve ortak bir tanımda
birleşin…
Ondan sonra tartışın…
Çünkü…
Öyle köşe yazarı erkek(!)lerimiz var ki oğlana
“ibne” diyorsun küplere biniyor, küfürler ediyor,
bağırıyor, çağırıyor ama arkasına dolanıp kare kök
almak için 1000 üssü N; kök L,
oğlanın ağzının suyu akıyor (görmedim tabii ama öyle
diyorlar)...
Şimdi söyleyin bakalım “Taciz” ne?..
Oğlana "İbne" demek mi yoksa öteki
eylem mi?..
Öyle kadın yazarlarımız var ki, “Çok
güzelsiniz” deseniz bardak altı kalınlığındaki gözlük
camlarının üstünden yüzünüze baktığında; Rana
karşısında çaresiz kalmış Serdar'a
dönersiniz...-
Ve tek kelimelik bir şamar iner kulaklarınıza:
“Terbiyesiz”...
Çünkü hanımefendi “yalan” söyleyerek kendisini
“Taciz” ettiğinize inanır…
Çünkü o da “güzel olmadığının” farkındadır ve
sizden, “çok güzelsiniz” diye gelen bu iki
kelimelik noktasız cümlenin “iltifat”
olabileceğini düşünemez bile…
Ama…
Mutlu Tönbekici’ye “çok güzel gözleriniz
var” (yanlış anlaşılmasın "sarkma" yok) deseniz
“teşekkür” eder, güler geçer…
Çünkü o da gözlerinin güzel olduğunun farkındadır ve mültefitin
amacının taciz etmek olmadığını bilir…
Hem daha henüz göz tacizcisi de görülmüş duyulmuş
şey değil…
Şimdi kalkmış Zanzibar’da güzel yazarlarımız
taciz edildi mi edilmedi mi sorusuna cevap arıyorsunuz?..
Belli ki Ece Vahapoğlu taciz edilmiş…
Diğer ikisine ise “iltifat”…
Yani…
Fatih (Altaylı) haklı…
Çünkü Ece “Ben taciz edildim” diyor…
Sevilay ve Oylum ise “taciz edilmedik”…
Bunun neresi tartışılır Allah aşkınıza?..
Siz yazarlarımızdan daha mı iyi bileceksiniz?..
Sonuç: Bellboy, Ece Vahapoğlu'nu, Ece de
Sevilay ve Oylum'u taciz
etti...
Bu kadar basit...
adnanberkokan@gmail.com