Asıl şimdi yandık! Koronavirüs kabusu bitmeyecek mi?
Sabah yazarı Şebnem Bursalı bugünkü köşesinde Adnan Menderes Üniversitesi Viroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tolga Tan'ın koronavirüs ile ilgili mühim açıklamalarına yer verdi.
Koronavirüsle ilgili 'ağzı olan' konuşuyor. Sabah yazarı Şebnem Bursalı da bugünkü köşesinde "uzmanların konuşması gereken bir alanda görüşüne başvurulacak en doğru isimlerden biri olduğu için" yorumunda bulunduğu Prof. Dr. Tolga Tan'ın açıklamalarına yer verdi. Tan'ın aktardığına göre havaların ısınmasıyla enfeksiyon etkisini yitirecek fakat önümüzdeki kış sezonu yeniden etkisini gösterecek.
Bilgi kirliliği salgının önüne geçmesin
Bugün köşemi; Adnan Menderes Üniversitesi Viroloji Ana Bilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Tolga Tan'a ve onun Kovid-19 adı verilen
yeni koronavirüs ile ilgili doğru bilinen yanlışlara bırakıyorum.
atv'nin reyting rekorları kıran Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
dizisinin yönetmeni çocukluk arkadaşım Onur Tan'ın ağabeyi olan
Prof. Dr. Tolga Tan, viral hastalıklarla ilgili bilimsel
çalışmalara ömrünü vermiş bir profesör ve "ağzı olanın" değil,
uzmanların konuşması gereken bir alanda görüşüne başvurulacak en
doğru isimlerden biri olduğu için şimdi ben müsaade istiyorum ve
sözü ona bırakıyorum:
1- Ellerin çok sıcak su ve sabunla dakikalarca yıkanması: Her türlü
deterjan bu virüs üzerinde çok etkilidir. Ancak; sabun deterjan
değildir. Etkili olsun, virüsü öldürsün diye elde uzun süre
bekletmeye gerek yoktur. Sabunlar, kimyasal olarak sudan
hoşlanmayan yağları sudan hoşlanır hale getirir ve içindeki
mikroplarla beraber mekanik olarak suyla uzaklaşmasını
sağlarlar.
O yüzden fazla uzun süre bekletmeye gerek yoktur. Sıcaklık virüs
üzerinde etkilidir ama el yıkamadaki amaç; mikrobun öldürülmesi
değil, uzaklaştırılmasıdır. Ve, uzaklaştırılması da yeterlidir. El
yıkama, elinizdeki mikrop yükünü en aza indirir, virüsün sizde
enfeksiyon oluşturarak hastalık yapabilmesi için belli yoğunlukta
olması gerekir.
Ve bu da yıkama ile sağlanacaktır.
2- Virüs enfeksiyonlarının insandan insana bulaştıkça çok daha
ölümcül hale geldiği: Sapla samanın birbirine karıştığı bir
teoridir. Doğru olsaydı; hafif veya ılımlı enfeksiyon diye tanım
olmaz, tüm enfeksiyonlar çok şiddetli ve ölümcül olurdu.
3- Geçirdikleri iddia ettikleri Kovid-19'u tanımlayanlar: Doğru mu
değil mi belli değil. Doğruysa da geçirdiği hastalık sadece
Kovid-19 mu, yoksa sekonder başka hastalıklar var mı o da belli
değil.
Tüm viral hastalıklar vücutta diğer enfeksiyonlara zemin hazırlar.
Önlem alınmazsa bu ikincil enfeksiyonlar tüm bulguları
ağırlaştırarak hastalığın seyrini de değiştirir. Dolayısıyla
kesinlikle itibar etmeyiniz.
4- Hastalığı bulaştıran her 10 kişiden 9'unun taşıyıcı olduğu,
hastalığı kapan kişilerin bu yüzden fark edemedikleri: Kovid-19'a
ait gelen verilerin tamamında, hastalığı geçirenlerde tam bir
bağışıklık oluştuğu görülmüştür. Yani;
Kovid-19'un vücutta daimi kalabileceğine, kişilerin taşıyıcı
olacağına, virüsü sürekli taşıyacaklarına dair hiçbir veri yoktur.
Aslında olan; hastalığı çok hafif, klinik herhangi bir bulgu
göstermeden geçiren ya da hastalığın başlangıcında olup klinik
bulgular çıkmadan önce virüsü saçan kişilerdir. Sonuçta; hastalığı
geçirdiğini farketmediğiniz kişilerden hastalığı
kapabilirsiniz.
5- Kovid 19 için 1918-1920 yılları arasında tüm dünyada gözlenen ve
milyonlarca kişinin ölümüne sebep olan İspanyol Gribi üzerinden
senaryo üretmek son derece yanlıştır. Çünkü o salgın, 1. Dünya
Savaşı sonrası koşullarda gerçekleşmiş, uzun süre askeri nedenlerle
ülkelerce gizlenmiş gripte gereken istirahat, iyi beslenme,
antiviral ilaç kullanımı koşulları sağlanamamıştır.
Son olarak; etkenin temel özellikleri dikkate alındığında
havaların ısınmasıyla enfeksiyon kuvvetle muhtemel etkisini
yitirecektir.Ancak; ülkeler arası insan hareketleri sonsuza kadar
engellenemeyeceği için önümüzdeki kış sezonu yeniden etkisini
gösterebilir.
Son sözüm; Kovid-19'un yıllar içerisinde endemik hale gelmesi
durumunda grip kadar yüksek bulaşma oranlarına sahip olamayacağı
söylenebilir.