Arzu Çağlan

Arkasında 23 milyon oy bulunan bir Başbakan’a elinde hiçbir mahkeme kararı da yokken “Hırsız” deme özgürlüğü hiç değildi…

Özel radyolar yayına ilk başladığında kasabalarda bile biraz elektronikten anlayanlara kısa dalga yayın yapan radyo istasyonları kurdurulmuştu.

Radyo sahipleri de daha çok beyaz eşya satıcılarıydı…

Ve…

İş bir ara o kadar çığırından çıktı ki; müzik yayının arasında spikerlerin şöyle yayınlar yaptığını duymaya başladık:

“Ey Falanca Filanca!.. Bizden aldığın televizyonun bilmem kaçıncı taksitini halen ödemedin çabuk gel buraya taksitini öde de kapına icra memuru ile gelmeyelim”…

Nereden mi geldi aklıma?..

Kimileri sosyal medya, kimileri sanal âlemdeki bolglarında, kimileri de, köşe sahibi oldukları web sayfalarında, BEST FM’deki işine son verilen (Evet; kovulma değil, iş akdi feshedilen) Arzu Çağlan’ın kovulduğunu iddia ediyorlar.

Sebep neymiş kovulmasına(!)…

Yayınında rahmetli Berkin’in adını anmış(mış)…

Şimdi bu yalancılara sesleniyorum:

Bu yaptığınızın, sahibi olduğu radyoyu ticari alacağını tahsil etmek için müşterisinin onuruyla oynayan kasabalı radyo sahiplerinden farkı yok…

Ve sen sevgili Arzu…

Seni, 1994’te bir ara siyasi ve iktisadi yorumlar yaptığım BEST FM’den tanıyorum…

Ne kadar özgür olduğunu…

Nasıl da kısıtlanmadan program yaptığının canlı tanığıyım…

Sadece sen değil BEST FM’de çalışan herkes, her zaman özgür oldu…

Ama bu özgürlük asla birilerine (Kime olursa olsun) hakaret ve küfür etme özgürlüğü değildi…

Hele işi siyaset yapmak olan…

Arkasında 23 milyon oy bulunan bir Başbakan’a elinde hiçbir mahkeme kararı da yokken “Hırsız” deme özgürlüğü hiç değildi…

İstanbul’a üçüncü köprüyü istemeyebilirsin…

Üçüncü Havaalanına da itirazların olabilir…

Nihayet bütün bunlar bir görüştür…

Bir fikirdir hatta…

Ama Arzu…

Bir ülkenin başbakanına, “hırsız” demek hakarettir, iftiradır…

Bırak senin gibi bir radyo gazetecisini, sıradan bir insan için de söylenmesi suç olan sözlerdir…

Ve Arzu…

Bir Başbakan’a (Ya da sıradan birine) Ecelinizle ölmeyeceksiniz, acılar içinde öleceksiniz” demek kehanet değil; insanlığa ihanettir…

İnsanlıktan çıkmaktır…

Ve Arzu…

Senin gibi bir personelin işten çıkarılmaması ise bütün işverenlere hakarettir…

İşten çıkarılmanla sadece bir iş kaybettin Arzu

Ama…

Kurduğun vicdandan yoksun cümlelerle insanlığını kaybettin…