Ardıç'tan Fatih Çekirge'ye ciddi suçlama!
Engin Ardıç, Cem Uzan’ı, "ben askerlerle görüştüm, bu iş tamam Cem Bey" diyerek yıllarca aldatan STAR Gazetesi
GAZETECİLER.COM
Engin Ardıç,
Cem Uzan’ı, "ben askerlerle
görüştüm, bu iş tamam Cem Bey" diyerek yıllarca aldatan STAR
Gazetesi genel yayın yönetmeninin adını
vermemiş…
Çekirge,
Cem Uzan'ın patronajında çalıştığı dönemde
ilginç ilişkiler içine girdiğini iddia eden Ardıç
adeta bir "Sülün Osman" öyküsü
anlatmış.
Kendisi de o
dönemde STAR yazarlarından biri olduğu için konuya
vakıf…
O kadar
vakıf ki bakın ne diyor o “darbe gazı”
konusunda…
…….
Sonra o arkadaşın genellikle işkembeden attığı, "şu anda
paşamla
STAR’a
TMSF el koymadan önce gazeteyi terk edip kaçan ve STAR’ı yönetirken
bol bol hakaret ettiği Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesine kaçan
Fatih Çekirge; o günlerde, "ben askerlerle görüştüm, bu iş tamam
Cem Bey" deyip askerin darbe ile hükümeti devireceği, kendisini
Başbakan olarak atayacağı yalanını
atıyordu…
Bugün ise o
gün küfür ettiği, darbe ile devrilmesi için elinden geleni yaptığı
hükümete "en yakın" gazetecilerden
biri...
Çünkü o gün
öyle gerektiriyordu, bugün böyle…
Çünkü
Medyamızda “yıldız” olmanın yolu kimlik erozyonundan
geçiyor…
A.B.O.
|
beraberim, çay içiyoruz, size de selamı var"
dediği anda Ankara'nın ünlü lokantasında rakı içtiği kanıtlandı
ya... Cem Bey pirelenmiş, peşine adam takıp
izletmişti.
Bendeniz de safra kesesi ameliyatı olmuş,
hastaneden yeni çıkmış, hayır "memleketime gitmemiştim", evde
yatıyordum...
Gazeteye geldim ki, ortalık
kaynıyor!
Cem
Uzan'ın neye güvendiğini hep merak ederdim, ayışıklarına,
sarıkızlara, kafeslere güvenirmiş. Bir de balyoza
tabii.
İhtirasları aklının çok önünde gitmeye
başladığından, askerin darbe yapacağına, kendisini de "sivil
başbakan" olarak iktidara getireceğine ciddi ciddi inanacak kadar
gözünü karartmış meğer...
Ya
da dolduruşa getirilmiş...
Sorsaydı, neyin niçin olamayacağını kendisine
anlatırdım, sormadı. Parti kurduğunu bile sıradan vatandaş gibi ben
de televizyondan öğrendim.
İşin "Cem Uzan ayağı" gülünç bir serüven olarak
anılarımızda kaldı, ama "darbe ayağı" çok ciddi çıktı.
İşin içinde yalnız ada vapuruna bomba koymak
falan değil, Fatih Camii'ni kana bulamak da varmış.
Engin
Ardıç’ın makalesinin tamamını