Ardıç'tan Can Ataklı'ya geçmiş olsun yazısı...
Can Ataklı'nın CHP'nin İstanbul adayı olabileceğini iddia eden Engin Ardıç, Ataklı'ya ilginç tavsiyelerde bulunduğu yazısında dalga geçmeyi de ihmal etmedi...
GAZETECİLER.COM
Yerel seçim takviminde son yüz metrete girilirken CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayları arasında ismi geçen Vatan yazarı Can Ataklı'ya Engin Ardıç'tan çağrı var. Ataklı'nın kulislerde konuşulan CHP adayları içinde şansının yüksek olduğunu kaydeden Sabah yazarı Engin Ardıç refikine hem tavsiyelerde bulundu hem de tiye aldı.
ASIL AMAÇ MİLLETVEKİLLİĞİ İMASI
Söze "Kaybedeceksin, üzülme" diye başlayan Ardıç "Sevgili kardeşim Can Ataklı'ya bir yandan başarılar dilerken şimdiden "geçmiş olsun, üzülme, hayatta kazanmak da var kaybetmek de" der, gözlerinden öperim." diyerek son sözünü söylüyor. Ataklı'ya hiç şans tanımayan Ardıç asıl amacın milletvekilliği olduğunu ima ederek "Fakat bu, tıpkı Livaneli gibi, milletvekilliği için bir "adım" olabilir. Gider mecliste Oktay Ekşi amcasının yanında oturur." dedi.
İşte Ardıç'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Sevgili kardeşim Can Ataklı'yla uzun süredir görüşemedik, ilk karşılaştığımızda bana "birtakım tatsız sitemler edeceğini" yazmıştı, hep bekliyorum.
Bu arada ikinci kere boşanmış, üçüncü kere evlenmiş de bu yaşında bir kızı bile olmuş...
Tebrik ederim.
Can bir süredir yazmıyor.
"Kızağa çekildiği" yönünde söylentiler var. Gazetesi hükümetle iyi geçinmek istiyorsa Çan'ın günahı nedir, orada çok daha "vahşi" arkadaşları gönüllerince hükümete giydirip duruyorlar...
Çan'ın belediye seçimlerinde CHP'nin istanbul adayı olacağı söyleniyor.
Daha önce de tiyatroculuğa heves etmiş, istanbul'un kenar semtlerinden birinde, kendi gazetesinin deyimiyle "tek kişilik bir dev gösteri" sergilemişti, gidip de göremedik, kaç gece oynadı bilemiyorum.
Muhalif hokkabazlar bu konuda ikiye bölündüler. Kimisi Çan'ı destekliyor, kimisi kimbilir hangi avanta beklentisi içinde Mustafa Sarıgül'de ısrarlı...
Oysa "Şişli pastasını" kolay kolay bırakmak istemeyen ve büyükşehire aday olduğunda "iddia dosyalarının yağmur gibi yağacağını" bilen Sarıgül buna hiç de istekli değil, istanbul sermayesinin adayı, girip de kazanamayınca "biteceğini" iyi biliyor.
Demek ki Can Ataklı'nın ciddi bir şansı var.
Adaylık şansı dedik, belediye reisliği şansı demedik.
Bazı çevreler, Taksim'de olay çıkaran gençleri "İstanbul seçmeni" sanma yanılgısına düştüler... Yanılmayı severler, bu onlar için bir yaşama biçimi olmuştur.
Zülfü Livaneli de, Tayyip Erdoğan'a karşı kaybettiği 1994 seçiminden önce böyle bir umuda kapılmıştı, oyların kendisinde "birleşeceğini" sanıyordu.
Umut muhalifin ekmeği, fakat daha da beteri var: Kılıçdaroğlu, sağını solunu, yolunu izini bilmediği istanbul'da yüzde 39 oy toplayınca CHP medyası "kazandık" havalarına girmişti (oysa AKP yüzde 53 almıştı...) Şimdi Can Ataklı kardeşim yüzde kaç alırsa kahraman ilan edilecektir?
Herhalde yüzde 39'un üstü başarıdır. Kılıçdaroğlu da genel seçimde yüzde 20'lerin altına düşmezse koltuğunu koruyabilecektir.
Hükümete muhalif üniversite hocaları da hem yerel hem genel seçimde AKP'nin gene ezip geçeceğini gördüler, AKP oylarında "hiç olmazsa uyarı tadında bir azalma" umuyorlar. "Yüzde 41 isteyeni" bile var.
Yazının devamı için
Yerel seçim takviminde son yüz metrete girilirken CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayları arasında ismi geçen Vatan yazarı Can Ataklı'ya Engin Ardıç'tan çağrı var. Ataklı'nın kulislerde konuşulan CHP adayları içinde şansının yüksek olduğunu kaydeden Sabah yazarı Engin Ardıç refikine hem tavsiyelerde bulundu hem de tiye aldı.
ASIL AMAÇ MİLLETVEKİLLİĞİ İMASI
Söze "Kaybedeceksin, üzülme" diye başlayan Ardıç "Sevgili kardeşim Can Ataklı'ya bir yandan başarılar dilerken şimdiden "geçmiş olsun, üzülme, hayatta kazanmak da var kaybetmek de" der, gözlerinden öperim." diyerek son sözünü söylüyor. Ataklı'ya hiç şans tanımayan Ardıç asıl amacın milletvekilliği olduğunu ima ederek "Fakat bu, tıpkı Livaneli gibi, milletvekilliği için bir "adım" olabilir. Gider mecliste Oktay Ekşi amcasının yanında oturur." dedi.
İşte Ardıç'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Sevgili kardeşim Can Ataklı'yla uzun süredir görüşemedik, ilk karşılaştığımızda bana "birtakım tatsız sitemler edeceğini" yazmıştı, hep bekliyorum.
Bu arada ikinci kere boşanmış, üçüncü kere evlenmiş de bu yaşında bir kızı bile olmuş...
Tebrik ederim.
Can bir süredir yazmıyor.
"Kızağa çekildiği" yönünde söylentiler var. Gazetesi hükümetle iyi geçinmek istiyorsa Çan'ın günahı nedir, orada çok daha "vahşi" arkadaşları gönüllerince hükümete giydirip duruyorlar...
Çan'ın belediye seçimlerinde CHP'nin istanbul adayı olacağı söyleniyor.
Daha önce de tiyatroculuğa heves etmiş, istanbul'un kenar semtlerinden birinde, kendi gazetesinin deyimiyle "tek kişilik bir dev gösteri" sergilemişti, gidip de göremedik, kaç gece oynadı bilemiyorum.
Muhalif hokkabazlar bu konuda ikiye bölündüler. Kimisi Çan'ı destekliyor, kimisi kimbilir hangi avanta beklentisi içinde Mustafa Sarıgül'de ısrarlı...
Oysa "Şişli pastasını" kolay kolay bırakmak istemeyen ve büyükşehire aday olduğunda "iddia dosyalarının yağmur gibi yağacağını" bilen Sarıgül buna hiç de istekli değil, istanbul sermayesinin adayı, girip de kazanamayınca "biteceğini" iyi biliyor.
Demek ki Can Ataklı'nın ciddi bir şansı var.
Adaylık şansı dedik, belediye reisliği şansı demedik.
Bazı çevreler, Taksim'de olay çıkaran gençleri "İstanbul seçmeni" sanma yanılgısına düştüler... Yanılmayı severler, bu onlar için bir yaşama biçimi olmuştur.
Zülfü Livaneli de, Tayyip Erdoğan'a karşı kaybettiği 1994 seçiminden önce böyle bir umuda kapılmıştı, oyların kendisinde "birleşeceğini" sanıyordu.
Umut muhalifin ekmeği, fakat daha da beteri var: Kılıçdaroğlu, sağını solunu, yolunu izini bilmediği istanbul'da yüzde 39 oy toplayınca CHP medyası "kazandık" havalarına girmişti (oysa AKP yüzde 53 almıştı...) Şimdi Can Ataklı kardeşim yüzde kaç alırsa kahraman ilan edilecektir?
Herhalde yüzde 39'un üstü başarıdır. Kılıçdaroğlu da genel seçimde yüzde 20'lerin altına düşmezse koltuğunu koruyabilecektir.
Hükümete muhalif üniversite hocaları da hem yerel hem genel seçimde AKP'nin gene ezip geçeceğini gördüler, AKP oylarında "hiç olmazsa uyarı tadında bir azalma" umuyorlar. "Yüzde 41 isteyeni" bile var.
Yazının devamı için