Ardıç, Aşk-ı Memnu’cuları fena çarptı

na hak veriyoruz zira, Kral Priam'ın kızı Kassandra Troy filminde tek bir karede bile görünmüyordu. Troy'da Kassandra hiç yoktu yani...

Engin Ardıç, Aşk-ı Memnu'nun DVD'lerinin çıkacağını ve reklâmının da "Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseri" şeklinde yapıldığını duyunca küplere binmiş ki indirebilene aşk olsun.

Biz bu arada Ardıç Kuşu'na hak verdiğimizi de belirtelim ki "küplere binmiş" dediğimiz için bizi de yanlış anlamasın.

Ona hak veriyoruz zira, Kral Priam'ın kızı Kassandra Troy filminde tek bir karede bile görünmüyordu. Troy'da Kassandra hiç yoktu yani...
O Kassandra ki Truva Efsanesinin en önemli isimlerinden biridir.
Truva'nın, içinde askerler bulunan bir hediye tahta atla içeriden vurulacağını söylemiş ama kendisine aşık olan ve fakat yüz vermediği Tanrı Ares tarafından "önceden her şeyi bil ama kimseyi inandırama" diye lânetlenmiştir.

Ardıç Kuşu'na bu lojistik desteği verdikten sonra geçelim yazısına.

Saygısızlar!

Dizisi çok tuttu ya, piyasaya DVD takımını çıkarmışlar. Elbette çıkaracaklar, meraklısı alacak.

Ancak, reklamını "Halid Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseri" şeklinde yapıyorlar.

Amerikan filmlerinin jeneriklerinde "inspired by" yazar hani, "esinlendik, çıkış noktamız yaptık, onu temel alıp uçtuk" demektir. Mikenai kralı Agamemnon'u Troya'da öldürmek eşekliğini utanmadan sergileyen ve Homeros'un kemiklerini sızlatan "Troy" filmi gibi. (Agamemnon, yanına yendiği kral Priamos'un kızı Cassandra'yı cariye olarak alıp memleketine dönecek, karısı Klytemnestra ve onun dostu Aighistos tarafından orada öldürülecek, kızı Elektra ve oğlu Orestes de kanını arayacaklar... Böyle yapmakla bütün bir eski Yunan mitolojisini çöpe atıyorsun, çoluk çocuk da yanlış öğreniyor...)

"Aşk-ı Memnu" dizisi gibilerine "freely inspired" kavramı daha uygundur, yalnızca ana fikrini aldık, iyice kafamıza göre takıldık...

Ama bu kötü dizinin kendisi de reklamı da, hem Halid Ziya'ya hakarettir, hem Türk edebiyatına.

Yani, "kemiklerini sızlattığımız Halid Ziya'nın katlettiğimiz ölümsüz eserinden..." yazmaları daha uygun düşerdi.

Engin Ardıç'ın diğer yazısını