Ardan Zentürk’ten dikkat çeken yorum: Ana akım medyada HDP ısıtılıyor!

Dış politika ve Libya konulu yayınlarıyla 2 ay gibi kısa bir sürede Youtube'da 40 bin aboneye ulaşan usta gazeteci Ardan Zentürk, Youtube'daki başarısının sırrını, geleneksel medya ve dijital medya arasındaki farkları Hatice Kübra Özdemir'e anlattı.

Koronavirüs sürecinde 65 yaş sınırına takılan gazeteci Ardan Zentürk, evden çıkmadığı günlerde 24 TV'deki yayınlarına ara verdi ama Youtube yayınlarıyla haberciliğe devam etti.

Ana akım medyanın belirli bir rekabetle hareket ettiğine dikkat çeken Ardan Zentürk, insanların artık daha bağımsız kaynaklardan haber almak istediğini söyledi. Gazeteciler.com yazarı Hatice Kübra Özdemir'in Youtube kanalına konuk olan Zentürk, Youtube kanalına olan bu ilgiden dolayı teknik yatırımlara ve stüdyo oluşturmaya başladığını, aynı zamanda müslüman coğrafyanın çeşitli başkentlerinden kendisine bir haber ağı oluşturduğunu ve Youtube takipçileri için bu isimlerle yayınlar yapmaya başladığını söyledi. 

 Televizyon haberciliği ve Youtube yayınlarını birbiriyle karşılaştırmanın doğru olmadığını, hepsini kendi mecrasında değerlendirmek gerektiğini belirten Ardan Zentürk, insanların Youtube'da kendi iradeleriyle gelip izlediklerinin altını çizdi. 


MEHMET ALİ BİRAND'I YENİDEN HABER SUNARKEN GÖREBİLECEĞİZ

- Corona süreci özellikle dijital yayıncılığı nasıl etkiledi sizce? 10 yılda alınacak mesafe 3 ayda alındı diyenler var, siz katılıyor musunuz bu yoruma?

Ben tüm meslek hayatım boyunca şunu gördüm hiçbir şey kaybolmaz. Televizyon çıktı radyo kaybolmadı, internet yayıncılığı çıktı gazete kaybolmadı. Dergiler kaybolmuyor, tipolojisi değişiyor sadece. Tarihin akışı içinde normal bir dönüşüm bu. Şimdi haber sunan robotlar var belki 20, 25 yıl sonra sizin torunlarınız Mehmet Ali Birand'ı haber sunarken seyredebilir. Çünkü o yapay zeka ile ileride Mehmet Ali Birand sanki yaşıyormuş gibi haber sunabilecek, dünya böyle bir yere doğru gidiyor. Ama tabiki bizim duygu ve düşüncelerimizle haberler insanlara ulaşıyor. Objektif habercilik yoktur. Bir muhabiri gönderirsiniz, dünyanın en ilginç haberidir ama o gün muhabir eşiyle tartışmıştır o ruh haliyle çok sıradan verebilir haberi. Ertesi gün bir bakmışsınız o haber başka yerlerde sürmanşet. Yani bu subjektivite ile ilgili bir şeydir. O andaki ruh hali bile gazetecinin size aktardığı haberin havasını değiştirir, sıradan bir trafik kazasından sürmanşet çıkarabilir. Bu insan ve subjektivite ile ilgilidir ve ben bunu her zaman önemsemişimdir. 

2 AYDA 40 BİN ABONEYE ÇIKMAMIN NEDENİ...

-Sizin Libya ile ilgili yayınlarınız neden bu kadar ilgi çekti sizce?

Eskiden bu tür konulara ana akım medyada bir duyarlılık vardı. Bugün ana akım haber kanallarında bu meseleler neredeyse hiç yok. Bu haber kanallarının kapatacağı bir açık değil. Benim 2 ayda 40 bine çıkmamın nedeni bu zaten. İzleyenler bu Ardan Zentürk oturmuş bize bir şey anlatıyor dedi, sonra izledikçe "ya bu baya bir işmiş" dedi. Şimdi ben bugün Yemen'i anlatmaya başladım. Niye? Çünkü orada da bir öykü var, bizi ilgilendiren çok önemli şeyler oluyor. Yarın Sudan'ı anlatacağım. Ve insanlar bunlardan bilgi sahibi olmalı. İşte gördük Wuhan'da bir balık pazarında çıkmış bir virüs hepimizi nasıl etkiledi. O virüs çıktıktan 14 saat sonra San Francisco'daydı. Böyle bir dünyada biz Mısır ve Etiyopya arasındaki o baraj sorununu takip etmek zorundayız. Bu belkide dünyadaki ilk su savaşı olacak. 

TELEVİZYONLARIN ANKARA BÜROLARI ÇOK AĞIR BASIYOR

- Peki neden haber kanalları Libya konusuna bu kadar uzak kaldı? Korona etkisi diyebiliriz belki ama bir ay sonra tekrar iç siyaseti tartışmaya başladı haber kanalları. Sizce Libya konusunda bu kadar geriden gelmesinin nedeni neydi?

Ankara Büroları çok ağır bastı. Ben de Ankara Temsilciliği yapmış bir gazeteciyim. Onun için biliyorum, bastırırız; "Abi çok önemli, Bahçeli bunu dedi, Erdoğan bunu dedi" diyerek. İç politika her zaman çok kolay değerlendirmeye alınan, çok kolay konuşulan konulardır. Efendim erken seçim olur mu? Ya olmayacağı belli, niye günlerce, saatlerce erken seçim tartışılıyor. 3 saat erken seçim tartışıyorlar. Sonra Bahçeli çıkıp "Ben 2023 için Erdoğan'la anlaştım" diyor. Bitti, konu kapandı. 

ANA AKIM MEDYADA SÜREKLİ HDP ISITILIYOR?

Esasında medyanın daha stratejik haberciliğe bakması lazım. Mesela Türkiye'deki HDP sorununu, bağlantısında PKK krizini şu anda Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeyindeki yaşanan olaylardan ayrı düşünemezsiniz. ABD orada bir terör devleti koridor devleti kurmaya çalışıyor. Ve buna Türkiye'nin müdahalesini önlemek için doğrudan Türkiye'nin iç politikasına müdahale ediyor. İşte esas analiz bu. Bunu konuşursanız o zaman x partisinin neden kurulduğunu, z partisinin y partisiyle neden ittifak kurduğunu anlayabiliyorsunuz. Ama siz onların hiçbirisini ana zemininde değerlendirmezseniz sonuç buraya geliyor işte. Türkiye'de yaşanan iç politikadaki ana değişkenliklerin dış politikadaki ana değişkenlerden soyutlanamayacağı açık. 

 Ana akım medyada ve siyasetin bir kanadında HDP ısıtılıyor sürekli. Niye? HDP'nin anahtar olması ABD'nin o bölgede (Kuzey Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki )politikalarını rahatlatıyor. Ve nasıl bir panik! Geçenlerde Meral Akşener HDP'ye laf etti diye günlerce bazı anchorman'ler "efendim nasıl olur nasıl laf eder"  diyor. Ya niye telaşlanıyorsunuz ki? Sonuç itibariyle bu kadın siyasetçinin tabanı milliyetçi. O da ona göre konuşuyor. İşin ucu ABD'ye oralara buralara dayanıyor.