Arda ve Rıdvan'ı eleştiren muhalifler?..
Yahu arkadaş… Edepsizliği eleştirenlerin referandumda “evet” oyu vermediklerini nereden biliyorsun?..
Referandumda verdiği oyun rengi ne
olursa olsun…
Sadece kendisini eleştirdiği için:
- Bir gazeteciye saldıran…
- Bir gazeteciye yumruk sallayan…
- Bir gazetecinin boğazını sıkan…
- Bir gazeteciye ana avrat küfür eden bir futbolcu (Milli olsa da
olmasa da) eleştirilir…
*
Ama…
Meslektaşlarımız arasında…
O futbolcuyu (Arda Turan)…
Ve o futbolcuyu koruyanı (Rıdvan Dilmen) savunanlar var…
*
Gerekçeleri ise kara mizah gibi…
*
Neymiş?..
Arda ve Rıdvan’ı eleştirenler “muhalif”miş…
*
Muhaliflikleri ise Arda ve Rıdvan’ın referandumda “evet” oyu
vereceklerini açıklamalarından dolayıymış…
*
Yahu arkadaş…
Edepsizliği eleştirenlerin referandumda “evet” oyu vermediklerini
nereden biliyorsun?..
*
Örnek mi?..
Bendeniz…
40 yıldır yeni sistemi savunan biri olarak “evet” oyu verdim…
Ama…
Hem Arda’yı eleştirdim…
Hem de Rıdvan’ı…
ÖZKÖK’ÜN
NİYETİNİ OKUDUM…
Ertuğrul Özkök şöyle yazdı…
“DÜNYA Yayıncılar Birliği’nin bu yılki ‘Golden Pen’ (Altın Kalem)
ödülü, Tük gazeteci Can Dündar’a verildi.”
*
Oysa bu tür haberler genelde “falanca
ödül aldı” diye verilir…
Amaç, ödülü alanın hak ettiğini ifade etmektir…
*
Özkök hem habercilik yapıyor…
Ama hem de…
“Verildi” diyerek ödülün “hak etmekten” daha başka amacı olduğuna
işaret ediyor…
*
Adeta…
“Hubb-u Âli değil buğz-u Muaviye” demek istiyor ödül için…
*
Yani…
“Can’dan başka hak edenler vardı ama Birlik, Erdoğan’a duyduğu
öfkeden dolayı ödülü Can’a verdi…”
*
Sevgili Özkök, niyet okuması yaptığım için lütfen kusuruma
bakma…
“BAM BAM BAM”…
Ahmet Hakan iktidarı eleştirmeyen
Mehmet Barlas ile muhalefeti eleştirmeyen Ertuğrul Özkök’ü makaraya
alırken şöyle demişti:
“Ben ise bam bam bam…”
*
Ahmet bugün, iktidarın Katar politikalarını eleştirmek için son
derece saygılı ve nazik bir dil kullandığı yazısını şöyle
bitiriyor:
“Aman dikkat!..”
*
Yani…
“Bam bam bam”…
HALEN
ÇIKAMADIK…
Mehmet Barlas yazısının başlığında anlatıyor her şeyi:
“Amerika’nın ipiyle bir yere gidilebileceğini sananlar
yanılır”…
*
Örnek mi?..
Türkiye…
*
Suriye kuyusuna ABD ipi ile indik…
Halen çıkamadık…
KISKANDIM…
Fatih Altaylı, Trump’ın sakilliklerini eleştirirken şöyle
diyor:
“Gücü veya stratejik önemi olmayan ülkelerde cehaletin iktidarı,
sadece o ülke insanına sorun yaratıyor.
Ama önemli ülkelerde o ülkenin cahillerinin iktidarı evrensel bir
sorun haline dönüşüyor.”
*
Bu güzel hükümleri kuran Fatih Altaylı’yı kıskandığımı itiraf
ediyorum…
OBAMA
İLE TRUDEAU ARASINDAKİ SAMİMİYET…
Fotoğraf, ABD'nin eski başkanı Barack Obama ve Kanada Başbakanı
Justin Trudeau’nun, Kanada'nın Montreal şehrindeki bir restoranda
yedikleri bir akşam yemeği sırasında çekildi.
*
İkilinin yediği yemekte verdikleri şu görüntü bin tane dünya
savaşına bedel değil mi?..
*
Putin – Trumph…
Erdoğan – Merkel…
May – Macron ve benzerlerini bu samimiyetle gösteren fotoğraf ve
video çekimlerinin, çok daha sık yayımlanmasının dünya barışına
nasıl da büyük katkı sağlayacağını düşünebiliyor
musunuz?..
ÖYLESİ DAHA HAYIRLI OLMAZ MI?..
Suudi Arabistan önce, ABD ile 110 milyar dolarlık silâh alım
sözleşmesine imza attı…
Sonra da Katar’la aradaki köprüleri…
*
Oysa…
110 milyar doları silâh alımına harcayacağına:
- Filistin başta olmak üzere bölgede Müslümanların yaşadığı fakir
ülkelerde sanayi yatırımları yapsa…
- Milyonlarca fukara Müslüman’a iş sahası yaratsa…
- Oradan gelecek kârlarını da kendi fukaralarıyla paylaşsa…
*
Ne dersiniz?..
Öylesi da ha hayırlı olmaz
mı?..