'Anne olmuşsun ama insan olamamışsın Ayşe'
Elif Çakır, Anne olmuşsun ama insan olamamışsın Ayşe üzgünüm! demeyi de ihmal etmedi.
GAZETECİLER.COM
- Türk medyasının kadın yazarları arasındaki Z.D.
krizi giderek büyüyor.
Gezi Parkı olayları sırasında dayak yediğini, taciz edildiğini
ve üzerine işendiğini söyleyen Z.D. ile görüşmek isteyen Hürriyet
yazarı Ayşe Arman, Z.D.'nin Balçiçek
İlter ile görüştüğünü öğrenince bu duruma tepki göstermiş ve İlter
için "görüştüyse neden yazmadı"demişti.
Balçiçek İlter'in görüşmeyi Star'da yazısının ardından ise Arman
köşesinde İlter'le ve Elif Çakır ile sorunu olmadığını söyleyip bir
dizi ima ile daha önce de iki isimle görüştüğünü, Z.D. ile de
görüşmek istediğini tekrarlamıştı.
Çakır, yarım sayfayı aşan köşesinde uzun uzun Ayşe Arman'ı, onun köşe yazmasını sağlayan Hürriyet'in eski genel yayın yönetmeni Özkök'ü ve Hürriyet'in gazetecilik anlayışını yerden yere vurdu.
ARKADAN VURAN AYAKKABI AYŞE ARMAN
Ayşe Arman'ın "arkadan vuran bir ayakkabı" gibi olduğunu yazan Çakır, ‘bak röportajı ayarlamazsan özel konuştuğumuz şeyler vardı anlatırım ha!’ tehdidini savurduğunu ekledi. Arman'ın hiç utanmadan böyle davrandığını anlatan Çakır, Anne olmuşsun ama insan olamamışsın Ayşe üzgünüm! demeyi de ihmal etmedi.
BÖYLE BİR HABER HÜRRİYET'TE YAYINLANMALI KURALINI UNUTMUŞUM
Ha tabi bir de Ayşe Zehra’yla röportaj yapmadan, o müthiş ‘hadi anlatsana başka ne oldu’ gazetecilik sorularını sormadan, genç kadının yaşadığı travmanın üzerinde tepinmeden, sözüm ona şüpheciliğini tatmin etmeden inanmayacak olan ‘birilerinin!’ olduğu gerçeği var...
Pardon bir de ‘Eski Türkiye’ alışkanlıkları kolayca terk edilmiyor elbette... Böylesi bir haber varsa altın tekel kuralı gereği ‘Hürriyet’ gazetesinde yayınlanması gerektiğini unutmuşuz!Şöyle ağız tadıyla “taciz bir başörtülüde nasıl duruyormuş”un keyfini çıkarta çıkarta haberleştirme imkanını kendilerine yaşatmadığımız için de suçluyuz elbette!
Çok pardon!
RÖPORTAJ AYARLAMAZSAN KONUŞTUĞUMUZ
ŞEYLERİ ANLATIRIM HA
Böylece Ayşe Arman bir kez daha kendini hatırlattı!
Hem de ne hatırlatma!
Gazeteciliğin ‘arkadan vuran ayakkabı’ olduğuna inanan (Balçiçek İlter ve benimle konuşurken bile habersizce kaydeden) gerekirse ‘babalarını dahi satacak’ zihniyette ki Ayşe olanca muhterisliğiyle, gazeteciliğin kurallarını! sayarak, olmadı aba altından ‘bak röportajı ayarlamazsan özel konuştuğumuz şeyler vardı anlatırım ha!’ tehdidini savurarak ‘Hala röportaj yapmayı umut ettiğini’ yazabiliyor hiç utanmadan!
Kendisine nezaket sınırları içerisinde, samimiyetle dakikalarca “Genç annenin travma yaşadığını, böyle bir röportajın sen yaptın ben yaptımı olmayacağını, bu meseleye gazetecilik hırsıyla yaklaşılmaması gerektiğini, kendisinin de artık her şeyden önce bir anne olduğunu” anlatmama rağmen...
ANNE
OLMUŞSUN AMA İNSAN OLAMAMIŞSIN
Belli ki Zehra’nın kendisini değil de Balçiçek’i tercih etmesine
fena halde bozulmuş. Şimdi ‘rica’ ederek yapamadığı röportajı,
hiçbir insani ahlaki sınır tanımadan şantaj yaparak, tehdit ederek
‘kopartmaya’ çalışıyor!
Anne olmuşsun ama insan olamamışsın Ayşe üzgünüm!
Acaba Zehra’nın seni değil de Balçiçek’i tercih etmesinin yegâne sebebinin insanlara salt ‘malzeme’ olarak bakmamasının, insan ve anne olduğunun bilincinde olması olabilir mi?
Sahi sen güven duygusu nedir, insan olabilmek nedir bilir misin Ayşe?
Elbette tek kabahatli sen değilsin.
Senin için insanların sadece ‘malzeme’
olduğu gerçeğini, yalan, iftira ve her şeyi mubah gören zihin
yapını da, ‘arkadan vuran ayakkabı’ modeli gazeteciliğinizi
unutmuşum. Bu da benim
kusurum!