Anadolu Ajansı FETÖ'cü Hakan Şükür'ün lüks yaşamını görüntüledi

ABD’ye 19 Kasım 2015’te kaçan Hakan Şükür’ün, 15 Temmuz darbe girişimiöncesi veya sonrasında ABD'ye kaçan birçok üst düzey FETÖ üyesi gibi lüks yaşamı dikkat çekiyor.

FETÖ mensuplarının buluşma adresi
Kentin önemli merkezlerinden Palo Alto’nun en işlek caddesi University Avenue yakınında “tuts Bakery-Cafe” isimli bir kafe-restoran açan Hakan Şükür’ün mekanı, bölgedeki FETÖ mensuplarının buluşma adresi haline gelmiş durumda.

Şükür’ün kafesinin bulunduğu lüks bölgede birçok ünlü isim otururken yakınlarında ise Apple gibi birçok teknoloji şirketinin ofis ve satış mağazalarıyla Stanford Üniversitesi gibi önemli merkezler de bulunuyor.

Eşi Beyda Şükür’le birlikte kendisinin de işleriyle ilgilendiği görülen kafenin menüsünde pasta ve börekten kahvaltı çeşitlerine, ev yapımı köfteden salata çeşitlerine kadar farklı ürünler yer alıyor. 

Noel süslemeli evinin bedeli 3 milyon dolar
Türkiye’den ABD’ye kaçtıktan sonra kendisine lüks bir yaşam kuran Şükür’ün halen ailesiyle ikamet ettiği evinin bedelinin, bölgedeki emlak değerleme sitelerine göre 3 milyon dolar olduğu görülüyor.

Eylül 2015’ten bu yana kiralanmış olduğu anlaşılan evin aylık kirası ise 6 bin 850 dolar olarak gözüküyor.

Şükür’ün evinin çatı kenarlarında yaklaşan Noel için ışıklı süslemeler yer alırken kapısının önünde ise “Cadılar Bayramı”ndan kalan balkabaklarına rastlanıyor. 

Biri üstü açık, üç lüks arabası var
Hakan Şükür’ün kirada oturduğu 3 milyon dolarlık evinin yanı sıra lüks arabalara düşkünlüğü de dikkat çekiyor.

Hakan Şükür’ün, evi ve kafesinin önünde beyaz renkli son model Lexus ve Mercedes jipler ile Volkswagen binek aracı görüntülendi.

Firari Şükür, üstü açık Volkswagen spor arabası ve lüks Lexus jipini kullanırken ailesiyle birlikte AA objektiflerine takıldı.

Hakan Şükür’ün ABD’ye kaçışı

17-25 Aralık süreci öncesinde AK Parti'den istifa eden ve bağımsız milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) yer alan Şükür'ün, 19 Kasım 2015'te Atatürk Havalimanından yurt dışına çıktığı belirlenmişti.

FETÖ'nün “Fildişi imamı” Mehmet Lütfü Ayal, ifadesinde, 17 Aralık'tan bir hafta önce Pensilvanya'ya gidip geri döndüğünü ve Gülen’in, o dönem milletvekili olan Şükür ve diğer birkaç milletvekilinin istifa dilekçesini bizzat kendisinin de bulunduğu bir toplantıda yazdırdığını açıklamıştı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret davası
12 Şubat 2015'te Şükür'ün Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu hakkında hakaret içeren paylaşımlarda bulunduğu belirtilerek hakkında 4 yıl hapis cezası talebiyle dava açılmıştı. Ancak ABD’de bulunması sebebiyle Şükür, yargılama sürecine katılmamıştı.

Ekim 2016’da Şükür'ün, FETÖ üyelerinin kullandığı ve MİT tarafından deşifre edilen ByLock kullanıcıları arasında bulunduğu ve hazırlanan listede "turuncu" kategoride bulunduğu tespitine yer verilmişti. 

Firari Öz’le aynı otelde tatil yapmışlardı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Koza-İpek Holding yöneticileri hakkında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında hazırladığı iddianamede, Hakan Şükür’ün Marmaris'teki Angel's Peninsula adlı otelde, firari eski savcı Zekeriya Öz, hakkında FETÖ'den işlem yapılan eski Ankara Emniyet Müdürü Kadir Ay ile bazı gazeteciler ve iş adamlarının tatil yaptığı belirtilmişti.

Şükür Galatasaray’dan ihraç edildi
Hakan Şükür ve Arif Erdem'in ismi ilk kez 26 Mart 2017’de, Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan, FETÖ elebaşı Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı ve Uşak 2. Ağır Mahkemesinde görülen 24'ü tutuklu 111 sanıklı davanın iddianamesinde yer almıştı.

Bu tarihten iki gün sonra 28 Mart 2017’de Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, yönetim kurulunun Erdem ve Şükür'ü, FETÖ üyeliğinden dolayı ihraç ettiklerini açıklamıştı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi de, 2012 yılında Hakan Şükür'e verdiği fahri doktora unvanını Haziran 2017’de geri almıştı.

14 Temmuz 2017’de Olağanüstü hal kapsamında (OHAL) kamu görevinden çıkarılanlar ve göreve iade edilenlere ilişkin listelerin de bulunduğu 692 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Şükür’e verilen tüm madalya ve nişanlar geri alınmıştı.