Amman ha!.. Bu isimler barış değil kan çıkarır...
Oysa, kim ya da kimler tarafından "Âkıl İnsan" oldukları tespit edildi bilmiyorum ama medyada adı geçenleri görünce.....
ADNAN BERK
OKAN
Aslına bakarsanız, "barış sürecinin en samimi destekçilerinden biriyim" demeye utanıyorum...
Neden mi?..
Çünkü böyle bir "dikkaaaattt!" uyarısı yapmaya hiç ihtiyacım yok...
Yok ama...
Barışla falan ilgileri olmadığı halde, sadece Başbakan'ın yanıbaşında bir duruş sergilemek zorunda olanların saldırılarına uğrayacağımı;
"tabii, biliyoruz; sen de kan dökülsün isteyenlerdensin de ondan" denilerek küfür kâfir hakaretlere uğrayacağımı da biliyorum...
O nedenledir ki ve doğru sözün yemin gerektirmeyeceğini bildiğim halde böyle bir not düşmek zorunda kalıyorum...
İkinci bir şerhim de "Âkıl insanlar" konusunda...
Böyle bir kuruma karşı değilim...
Hatta isimleri verilenlerin hemen tamamını sever, görüşlerinin hepsine değilse de çok büyük bir kısmına değer veririm...
Ama...
Bu süreçte ikna edilmesi gerekenlerin Kürtler değil Türkler olduğundan da eminim...
Oysa, kim ya da kimler tarafından "Âkıl İnsan" oldukları tespit edildi bilmiyorum ama medyada adı geçenleri görünce "sabotaj bu!" diye söylendim kendi kendime...
Evet; sabotaj bu!..
Çünkü...
Aslına bakarsanız, "barış sürecinin en samimi destekçilerinden biriyim" demeye utanıyorum...
Neden mi?..
Çünkü böyle bir "dikkaaaattt!" uyarısı yapmaya hiç ihtiyacım yok...
Yok ama...
Barışla falan ilgileri olmadığı halde, sadece Başbakan'ın yanıbaşında bir duruş sergilemek zorunda olanların saldırılarına uğrayacağımı;
"tabii, biliyoruz; sen de kan dökülsün isteyenlerdensin de ondan" denilerek küfür kâfir hakaretlere uğrayacağımı da biliyorum...
O nedenledir ki ve doğru sözün yemin gerektirmeyeceğini bildiğim halde böyle bir not düşmek zorunda kalıyorum...
İkinci bir şerhim de "Âkıl insanlar" konusunda...
Böyle bir kuruma karşı değilim...
Hatta isimleri verilenlerin hemen tamamını sever, görüşlerinin hepsine değilse de çok büyük bir kısmına değer veririm...
Ama...
Bu süreçte ikna edilmesi gerekenlerin Kürtler değil Türkler olduğundan da eminim...
Oysa, kim ya da kimler tarafından "Âkıl İnsan" oldukları tespit edildi bilmiyorum ama medyada adı geçenleri görünce "sabotaj bu!" diye söylendim kendi kendime...
Evet; sabotaj bu!..
Çünkü...
Başbakan her ne kadar "taviz de,
pazarlık da, geri adım da yok" diyorsa da bunlar tipik
siyasetçi söylemleri...
Eğer taviz de yok, geri adım da yok ve hatta "pazarlık" da hiç yoksa "Âkil insan"a da gerek yok...
Çünkü "risk" yok...
Risk yoksa Başbakan'ın "serimi veririm, baldıran zehiri içerim" demesi da "abes" haliyle...
Öyle ya...
"Taviz de, pazarlık da geri adım da yok" ise halk Başbakan'ı siyasi olarak neden cezalandıracak?..
Cezalandırması için ortada sebep olmayınca risk nerede?..
Baldıran zehri içmeye ne lüzum var?..
Demek istemem o ki;
Taviz de verilecek, pazarlık da yapılacak, geri adım da atılacak...
Bütün bunlar olacağı içindir ki; böyle bir süreçte niçin taviz verilmesi gerektiğini anlatacak olan "Âkıl insanlar"a ihtiyaç duyuluyor...
Ama gerçekten "Âkıl İnsanlar"a...
Ve...
Dediğim gibi seçilecek Âkıl insanların, Kürtleri değil Türkleri ikna etmesi gerektiği konusunda sanırım hepimiz (Öcalan bile) mutabıkız...
Yani;
Güneydoğu bölgesindeki şehirlerin dışında yaşayan halk ikna edilecek niçin taviz verilmesi gerektiğine...
Neden geri adım atılacağına...
Niye pazarlık yapılacağına...
Doğu Ergil Trakya'ya girebilir mi?..
İyi ama...
Bu adı geçenlerle bu iş nasıl olacak anlayamadım...
En başta bu barış sürecinin gerekliğine adeta iman etmiş olan bendeniz bu arkadaşları gördüğüm an barış talebimden vazgeçerim...
Kendilerini sevmediğim ya da takdir etmediğim için değil;
"gerçekçi" olduğum için vazgeçerim...
Meselâ Trakya'ya Doğu Ergil'in de içinde bulunduğu bir heyetin gidebileceğini hayalimde bile canlandıramam..
Eğer taviz de yok, geri adım da yok ve hatta "pazarlık" da hiç yoksa "Âkil insan"a da gerek yok...
Çünkü "risk" yok...
Risk yoksa Başbakan'ın "serimi veririm, baldıran zehiri içerim" demesi da "abes" haliyle...
Öyle ya...
"Taviz de, pazarlık da geri adım da yok" ise halk Başbakan'ı siyasi olarak neden cezalandıracak?..
Cezalandırması için ortada sebep olmayınca risk nerede?..
Baldıran zehri içmeye ne lüzum var?..
Demek istemem o ki;
Taviz de verilecek, pazarlık da yapılacak, geri adım da atılacak...
Bütün bunlar olacağı içindir ki; böyle bir süreçte niçin taviz verilmesi gerektiğini anlatacak olan "Âkıl insanlar"a ihtiyaç duyuluyor...
Ama gerçekten "Âkıl İnsanlar"a...
Ve...
Dediğim gibi seçilecek Âkıl insanların, Kürtleri değil Türkleri ikna etmesi gerektiği konusunda sanırım hepimiz (Öcalan bile) mutabıkız...
Yani;
Güneydoğu bölgesindeki şehirlerin dışında yaşayan halk ikna edilecek niçin taviz verilmesi gerektiğine...
Neden geri adım atılacağına...
Niye pazarlık yapılacağına...
Doğu Ergil Trakya'ya girebilir mi?..
İyi ama...
Bu adı geçenlerle bu iş nasıl olacak anlayamadım...
En başta bu barış sürecinin gerekliğine adeta iman etmiş olan bendeniz bu arkadaşları gördüğüm an barış talebimden vazgeçerim...
Kendilerini sevmediğim ya da takdir etmediğim için değil;
"gerçekçi" olduğum için vazgeçerim...
Meselâ Trakya'ya Doğu Ergil'in de içinde bulunduğu bir heyetin gidebileceğini hayalimde bile canlandıramam..
Doğu Ergil'li bir yedilinin bırakın
Trakyalılara kendilerini dinletmeyi,
şehirlere bile giremezler...
Diyelim ki Batı Ege'ye Oral Çalışlar'lı bir yedili gitti...
Halk o gurubu sinek yediliden beter
eder...
Akeniz'in sahil şehirlerine, içinde
"Türk bayrağının adı değişsin" diyen Hilal
Kaplan'ın da olduğu bir yedili gurubun vasıl olduğunu
düşünün bakalım eğer düşünebilecekseniz...
Olabilecekleri düşününce sırtımdan kuyruk sokumuma kadar sıcak cıva dökülmüş gibi hissediyorum kendimi...
Yine meselâ Etyen Mahcupyan'ın da aralarında bulunduğu bir yedili gurup Karadeniz'e, meselâ Trabzon ya da Rize'ye gitmiş olsun...
Olabilecekleri düşününce sırtımdan kuyruk sokumuma kadar sıcak cıva dökülmüş gibi hissediyorum kendimi...
Yine meselâ Etyen Mahcupyan'ın da aralarında bulunduğu bir yedili gurup Karadeniz'e, meselâ Trabzon ya da Rize'ye gitmiş olsun...
Ve halkı, Öcalan'la yapılan görüşmeler,
terörist gurupların tutuklanmadan sınır dışına çıkmaları konusunda
Hükümet'in göstereceği hoşgörüye karşı "anlayışlı" olmaya
davet etsin...
Ba ba ba ba ba ba ba...
Bunu Prof. Ümit Özdağ yapsa belki ve en azından saygılarından dolayı sesleri çıkmaz ama Mahcupyan yaptığında ortalığı ayağa kaldıracaklardır...
Ba ba ba ba ba ba ba...
Bunu Prof. Ümit Özdağ yapsa belki ve en azından saygılarından dolayı sesleri çıkmaz ama Mahcupyan yaptığında ortalığı ayağa kaldıracaklardır...
Şehit yakınlarına bunlar ha!..
Örnekleri çoğaltabilirim...
Ama neyi değiştirir ki?..
"Âkıl İnsan" olarak açıklanan bu listede
adı geçenler sadece BDP'li siyasetçilerin ve terör
örgütüne alt yapılık sağlayan şehirlerde "etkili"
olabililer...
Oysa (bin kere tekrar etsem bile yetmez) asıl ikna
edilmesi gerekenler onlar değil...
Asıl ikna edilmesi gerekenler o şehirlerin dışında
yaşayanlar...
Trakyalı'lar, Karadenizliler, İç Anadolulular,
Egeliler, Akdenizliler ve hatta bazı doğu
şehirliler...
Çünkü 30 yıldır şehit cenazelerinin kaldırıldığı
şehirler, kasaba ve köyler o bölgelerde...
Yani;
Yani;
Eğer medyanın açıkladığı bu liste doğruysa; isimleri
anılan meslektaşlarımız ikna edeceklerse kamuoyunu;
bunun adı alenen provokasyondur...
bunun adı alenen provokasyondur...
Zira Güneydoğu şehirleri dışında halk bu
arkadaşları çok fena yapar...
"Acaba" diye düşünüyorum:
Sürecin tıkanacağı anlaşıldı da birileri suçu Günbeydoğu bölgesi dışındaki diğer altı bölgede yaşayan on milyonlarca yurttaşın sırtına yıkmak mı istiyor?..
adnanberkokan@gmail.com