Amiral gemi artık Berberoğlu'na emanet
Bir TV programında bu seçimini, “Tansu Çiller’in talebesi olarak iktisatçı olamadım, başka çarem yoktu” diye açıkladı.
Ertuğrul
Özkök, 20 yıl aralıksız bulunduğu Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği
görevinden resmen ayrıldı ve bugün itibariyle gazetede Enis
Berberoğlu dönemi başladı.
Bu yeni dönem
ve Enis Berberoğlu, HÜRRİYET’te bugün şöyle
anlatılıyor.
Enis
Berberoğlu, Türk basınının “amiral gemisi” Hürriyet Gazetesi’nin
Genel Yayın Yönetmenliği görevini Ertuğrul Özkök’ten devraldı.
Gazetecilik kariyerinin 20 yılı aşkın bölümünü Hürriyet’te geçiren
Berberoğlu, muhabirlik, ekonomi müdürlüğü, haber koordinatörlüğü,
Ankara temsilciliği görevlerinde bulundu.
HÜRRİYET Gazetesi’nin 20 yıllık Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök, görevini Enis Berberoğlu’na resmen
devretti.
Hürriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilciliği
görevini yürüten 1956 doğumlu Enis Berberoğlu, gazeteciliğe 1981
yılında Dünya Gazetesi’nde başladı.
Kariyerinin 20 yıldan fazlasını Hürriyet’te
geçirdi.Berberoğlu, CNN-Türk’te 10 yıldır aralıksız süren Parametre
programına yeni görevi nedeniyle veda etti.
Şeyh
torunu sosyalist oğlu
Enis
Berberoğlu, 24 Nisan 2005 tarihli köşe yazısında, aile boyu suç ve
meziyete inanmadığını kaydedip, çarpıcı örneği kendi köklerinden
verdi:
“Berberoğlu (cumhuriyetten önce Berberzade)
soyadının geçmişi, vakıf kayıtlarında 200 yıl geriye kadar takip
edilebiliyor. Dedem İzmir’de Rufai ve Kadiri tekkesinin şeyhiydi,
babam imanlı bir sosyalist. Ablam siyasete hiç bulaşmadı, bendeniz
tescilli sosyal demokratım.”
Anne
ve babası devlet memuru olan Berberoğlu, Avusturya Lisesi’ndeki
sekiz yıllık eğitiminden sonra Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler
Fakültesi’nde İktisat okudu, ekonometride yüksek lisans eğitimi
aldı. 1980 darbesinden hemen önce mezun oldu. Okulun CHP
siyasetinden son seçilmiş öğrenci temsilcisi Berberoğlu diplomasını
bir yana bırakıp gazeteciliği seçti. Bir TV programında bu
seçimini, “Tansu Çiller’in talebesi olarak iktisatçı olamadım,
başka çarem yoktu” diye açıkladı.
Ankara’da iki tur yapıp döndü
Berberoğlu gazetecilik kariyerinin 10 yılını
Ankara’da geçirdi. Hürriyet Gazetesi’nde 1980’li yılların başında
Cahit Düzel ve Vahap Munyar ile çalışırken ne bütçe ne de IMF
haberlerinden hiç ama hiç anlamadığını fark etti. “Yarın öbür gün
yöneticilik önerirler, rezil olurum” endişesi ve yine gazeteci Oya
Aydın’ın teşvikiyle Ankara gazeteciliğini öğrenip “hemen dönmek”
üzere başkentin yolunu tuttu. Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın
Doğan’ın Ankara Temsilciliği günlerinde Cumhuriyet’in efsane Ankara
Bürosu’na katıldı. Sedat Ergin, Ufuk Güldemir, Faruk Bildirici,
Bilal Çetin, Ahmet Tan, Betül Uncular, Canan Gedik, Turan Yılmaz,
Hakan Aygün, Ümit Sezgin, Semih İdiz, Tuncay Özkan gibi isimlerle
birlikte muhabirlik yaptı. Eşi Oya ile Ankara’da evlendi. Kısa bir
Bonn Temsilciliği tecrübesinden sonra yeniden Ankara’ya
döndü.
Hürriyet’in 20 yıllık Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök’le 20 yıl aralıksız çalışan Berberoğlu, bu yıllar
içinde gazetede yazarlık, ekonomi müdürlüğü, haber koordinatörlüğü
yaptı.
Metina ve Körfez Savaşı’na gitti
Gazeteciliğin ilk yıllarından itibaren
Güneydoğu’da gelişen olaylara merak besledi, çok sayıda sınır ötesi
harekat izledi. Bugünkü Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile Metina
dağlarında havan atışı altında tanıştı.
Berberoğlu 1991 Ocak ayında başlayan ABD Irak
savaşını Bağdat’tan izledi. Eyüp Coşkun ile birlikte savaş gecesi
talihsizliğe uğradı ama ikinci girişinde kovulana kadar Bağdat’ta
kaldı.
Üç
kitabı var
ENİS
Berberoğlu, gazeteci-yazar Oya Berberoğlu ile evli ve bir kız
babası. Almanca ve İngilizce bilen Berberoğlu’nun, “Susurluk: 20
Yıllık Domino Oyunu”, “Kod Adı: Yüksekova. Susurluk, Ankara,
Bodrum, Yüksekova Fay Hattı” ve “Öbür Türkler” adlı kitapları var.
Boş zamanlarında matematik, tarih ve triller tarzı kitaplar okumayı
seviyor.
Toz
kondurulamayacak gazetecilik kariyeri
ENİS
Berberoğlu hakkında, Ertuğrul Özkök de önceki günkü yazısında şu
ifadeleri kullanmıştı:
“Yerime, Hürriyet’ten hepinizin çok iyi tanıdığı
başarılı bir gazeteci geliyor. Enis Berberoğlu ile 1989 yılında
Hürriyet’in Ankara bürosunda birlikte çalışmaya başladık. Ben
İstanbul’a gelince, o da burada görev aldı ve adına toz
kondurulamayacak bir gazetecilik kariyeri yaptı. Sadece meslektaş
olarak değil, dost olarak da bütün bu yılları birlikte geçirdik.
Ekonomik ve siyasi krizleri birlikte yönettik. İyi günleri birlikte
yaşadık, zor günleri birlikte geçtik. Neticede, karakteri,
gazeteciliği ve geçmişte yaptığı işlerle hak ettiği bu mevkiye
geldi. Hürriyet’in onunla daha da ileri gideceğine olan inancım
tam.”