Altaylı'dan Erdoğan'a hazımsız yanıtı

Fatih Altaylı, 3. havalimanını eleştiren yazısından dolayı kendisini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a cevap verdi.

3. havalimanıyla ilgili bomba iddiaları gündeme getiren Fatih Altaylı, "Hazımsızlık çok kötü. Oturdu mu bir daha halledemezler. Onun için bunların ani, acil operasyonlara ihtiyacı var" diyen Erdoğan'a yanıt verdi:

"Şimdilik sağlığım yerinde. Ama Allah'ın işine karışılmaz. Yarın öbür gün yine bir operasyon geçirmek zorunda kalırsak, sağlığımız için faydalı olduğunu düşünürüz."

Arazinin havalimanı için uygun olmadığını yazan Altaylı'ya ilk yanıtı DHMİ genel Müdürü Orhan Birdal vermişti. Birdal, İstanbul'a yapılacak 3. havalimanının yerinin değişmeyeceğini açıkladı.

Ancak en sert tepki Erdoğan'dan geldi. Cumhurbaşkanının hazımsız olmakla suçladığı yazar, bugünkü köşesinde eleştirilere böyle cevap verdi:

ARAZİDE DETAYLI İNCELEME YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL

"Ancak yazılarımı bizzat kendisi okumuş olsaydı bana yönelik eleştirilerini bu şekilde yapmazdı.
Çünkü bu konudaki ilk yazımda açıkça, "Hafta sonu motora atlayıp inşaat alanı civarında gezdim ve hummalı bir faaliyet görmedim" diye belirttim.
Görmeden yazmadım.
Elbette gönül isterdi ki, daha rahat göreyim, daha yakından inceleyeyim.
Ama ne yazık ki, havalimanı inşaatının yapılacağı bölge "notamlı", yani üzerinden uçmak bile yasak. İçine girmek zaten yasak. Çok detaylı bir inceleme yapmak mümkün değil.
Zaten çok detaylı bir inceleme yapmanın mümkün olmadığını da ilk yazımda söyledim.
Sayın Cumhurbaşkanı böyle projelere karşı olduğumuzu ima ediyor.
Halbuki ben daha ilk yazımda bu projeyi desteklediğimi, ihaleyi alanları o gün kutladığımı da yazımın girişinde belirttim.
Benim dile getirdiğim "kaygılardır".
Bu vatanı seven herkesin, yapılmakta olan işlerin "geleceği" ile kaygılanması "vatanseverlik" görevidir.
Ülkesi için kaygı duymayan, ülkesinin daha iyi olması için üzerine düşen uyarı veya eleştiri görevini yapmayan "haindir".
Benim yaptığım budur.
İlgililerle konuştuğumu ise herhalde duymamış.
3. havalimanıyla ilgili devletin yetkili otoritesinin genel müdürüyle gayet medeni bir diyalog içinde konuştuk.
Anlattıklarını, sorularıma ve iddialara verdiği yanıtları da yine bu köşede satırına dokunmadan yayınladım.
Çünkü bizim bildiğimiz gazetecilik budur.
Bundan rahatsızlık duyulması, bunun "hazımsızlık" olarak nitelendirilmesi elbette nitelemeyi yapanın bileceği iştir.

BU GAZETECİLİĞİ SÜRDÜRECEĞİM

Ben sürdürebildiğim kadarıyla bu gazeteciliği sürdüreceğim.
Hakaret etmeden, polemiğe girmeden, sorgulayarak, daha iyiyi arayarak yolumda gideceğim.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın benim için öngördüğü "ani ve acil operasyona" gelirsek.
Benim sıhhatimi düşündüğü için kendisine çok teşekkür ederim.
Bundan birkaç yıl önce bir safrakesesi operasyonu geçirdim.
Şimdilik sağlığım yerinde.
Ama Allah'ın işine karışılmaz.
Yarın öbür gün yine bir operasyon geçirmek zorunda kalırsak, sağlığımız için faydalı olduğunu düşünürüz."