Alkışlarımız Yelda Cumalıoğlu için...

Alkışlarımız tabii ki "Korsan kitap okumak, satmak, üretmek, vesile olmak kul hakkına girer, o iki kuruş malından, canından, kanından katbekat çıkar...” diyen Cumalıoğlu için...

“Dün Hacıosman metrosu çıkışında Azra Kohen'in Çi kitabının korsan tezgahında bandrolsüz olarak satıldığını gördüm. 18 yaşından küçük bir çocuk tezgâhın başında satış yapıyordu. Çocuğa gittim ve yaptığının kanuna aykırı olduğunu, hemen tezgahını toplayıp gitmesini söyledim.

Ve bu yaptıklarının hırsızlık olduğunu, bir kitabın hazırlanmasında yazandan, üretene, yayınlayana kadar yüzlerce kişinin çoluk, çocuk dahil ekmek yediğini söyledim. Ve atışmaya başladık zira korsancıların da masrafı çokmuş.

O sırada arkada pusuya yatmış yaşı daha büyük olan korsancı ağzı bozuk bir şekilde geldi ve bıçak gösterdi bana. Zannetti ki korkutur kaçırırım. Bir bıçak mı sindirecek beni yıllardır bu sektörde ne manevi şiddetlere maruz kalmışım! Üzerine gidince bu seferde gelen geçenler dahil oldu tartışmaya. Bir sanatçı geldi, o da korsandan mustarip! 


Sonunda, satıcıların resmini çektim. Soluğu Tarabya karakolunda aldım ve şikayetçi oldum. Polisler derhal gittiler. Önümüzdeki günlerde gelişmeleri göreceğiz..."

Yelda Cumalıoğlu, hem bir yazar, hem de Destek Yayınevi'nin sahibi olarak yıllardır "korsan" kitap üretimi ile mücadele eden bir isim.

Üstelik kendisine bıçak çekenlere pabuç bırakmayacak kadar da "dişli" bir kadın...

Alkışlarımız tabii ki "Korsan kitap okumak, satmak, üretmek, vesile olmak kul hakkına girer, o iki kuruş malından, canından, kanından katbekat çıkar...” diyen Cumalıoğlu için...