ALKIŞLAR; Yavuz Semerci için çünkü...
O yazıyı sevmeyen müzmin hükümet muhalifleri Silvan Katliamını bahane ederek,
Halbuki bizler Nasrettin Hoca'nın
torunlarıyız...
Onun dersten daha öğretici öykülerini daha ilkokuldayken öğrendik
hepimiz...
Ama...
Yaşımız ilerleyince Hocamızı unuttuk mu ne?..
İlle de tenceresinin doğurduğuna inanan ama kazanının
öldüğüne inanmayan ikiyüzlü, riyakâr, çıkarcı komşusunu azarladığı
öyküyü hiç mi hatırlamıyoruz?..
Medyamızda bir alışkanlık aldı başını gidiyor...
Bir kurum veya kişiyi ya sadece eleştiriyor...
Ya da ölesiye övüyorlar...
Oysa işin doğrusu eleştirmek kadar övmenin de gerekliliğine
inanmak...
Yavuz Semerci bu konuda kendini
aşanlardan...
Hükümetin bir icraatı Semerci'nin
pncerersinden yanlış görünüyorsa, basıyor eleştiriyi...
Aynı Hükümetin bir icraatı Semerci'nin
penceresinden doğru görünüyorsa övgüde hiç hasis değil...
Semerci 16.07.2011 Cumartesi günkü
Gazete HT'de başlığı altında Hükümetin
bütçe performansını övdü...
Ki...
O övgü Hükümetin anasının ak sütü gibi helaliydi...
Zira vicdanlı her muhalif o bütçe performansını alkışlardı...
Yavuz Semerci de vicdanının sesini yerine
getirmişti çünkü...
O yazıyı sevmeyen müzmin hükümet muhalifleri Silvan
Katliamını bahane ederek,
Semerci'nin bütçeyi övmesine kafayı
taktılar...
Ama Yavuz Semerci de onları takmadı
hiç...
Ertesi gün (17.07.2001) yayımlanan makalesinin başlığıysa oldu
Semerci'nin...
"Eğeriye eğri, doğruya doğru" demeyi
devam edeceğini kanıtladı...
Biz de bu ilkeli ve vicdanlı tutumuyla Yavuz Semerci'yi
alkışladık, alkışıyoruz...