ALKIŞLAR; Süheyl Batum için çünkü...

Kendimizi tuttuk, tuttuk, tuttuk; tutamadık...
Ve dedik ki kendi kendimize...
Yahu bu Süheyl Hoca daha birkaç ay öncesine kadar bir köşe yazarı olarak bizden biriydi...
Ve...
Büyük ihtimalle yeniden aramıza dönebilir...
O halde kendisini "medya mensubu" kabul edip alkışlayabiliriz...
"Herkesin ve hatta kendi genel başkanının bile eleştirdiği birisini nasıl mı alkışlarız?"
El insaf...
Kaç gündür bütün köşeler onunla dolu...
TV tartışma programları onun söylediklerini tartışıyor...
En önemlisi; mevcut bütün TSK düşmanları ve Batum (Battun daaa) askerle ilgili konuşuncaya kadar askere demediklerini bırakmayanların hepsi (Mümtazer Türköne ve Mustafa Karaalioğlu bile) TSK'yı savunuyor, ordumuza "kol kanat" geriyor...
Daha ne istersiniz?..
Bu ülkede askere çakmayan birtek CHP kalmıştı...
12 Eylül referandumundan önce bazı MHP'liler bile demediklerini bırakmamışlardı TSK için...
Buyurun işte...
"Parlamenter Mutabakat" istemez miydiniz?..
"Medya uzlaşsın" demez miydiniz?..
"İslâmcı medya askeri karalamaktan vazgeçsin" diye yazıp durmaz mıydınız?..
Aha işte "mutabakat"...
Aha işte İslâmi Medyanın karşı konulamaz "TSK aşkı"..
Ne yapalım yani?..
Böylesi bir "harç" alkışlanmaz mı?..
"ALKIŞLAR; Süheyl Batum için"...