Alkışlar Şirin Payzın için...
Türkiye'de canlı yayınlar konukların birbiri ile kavga etmesi için tasarlanıyor sanki... Allahtan Payzın gibi tecrübeli isimler var...
Türkiye'de siyaset konuşulan iki tür canlı yayın var
sanki.
Birinde konuğunuzu karşınıza alıyorsunuz, kendini ne kadar rahat şekilde ifade edebileceği bir ortam sağlarsanız program da genellikle o kadar izlenilmez oluyor. Ekrana çıkardığınız, genellikle siyasetçi olan konuk, karşısında kendisine doğru düzgün bir şey sorulmadığı için yüksekten uçuyor, bol keseden atıyor, sonuçta izleyici de sıkılıp Survivor izlemeye karar veriyor.
Bir diğer canlı yayın formatında ise birbirine rakip görüşlerdeki iki ya da üç kişiyi ekrana çıkartıyorsunuz... Sizin bir şey yapmanıza da gerek kalmıyor. Biri sazı alıyor eline, öbürü altta kalır mı vuruyor beline... Sonuç? İzleyiciyi ekran başında tutma garantili bir kavga hazır. Peki sonra ne mi oluyor? Çok bağıranın daha popüler olduğu bu tartışma programlarında birbirlerine etmediği laf kalmayan stüdyo konuklarının, kol kola, aynı arabaya binip beraber yemek yemeye gittiğini, hatta kavgacılardan birinin evine gidip, son Mardin gezisinde satın aldığı kıyafetleri gösterdiklerini de gördü bu gözler...
Allahtan ekranlar sadece bu formata açık değil. Aklı başında, deneyimli, tecrübeli, kavgadan uzak duran, uzlaşıdan yana tavır koyan sunucular, ekran yüzleri de var.
Şirin Payzın da o isimlerden biri.
Dün akşam yaşananları bir daha izleyin de Şirin Payzın'ın stüdyoda Kadri Gürsel'i ve telefon bağlantısındaki MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ı nasıl sakinleştirmeye çalıştığını bir kez daha görün.
Biz de işte bu yüzden Şirin Payzın'ı bir kez daha alkışlıyoruz...
Birinde konuğunuzu karşınıza alıyorsunuz, kendini ne kadar rahat şekilde ifade edebileceği bir ortam sağlarsanız program da genellikle o kadar izlenilmez oluyor. Ekrana çıkardığınız, genellikle siyasetçi olan konuk, karşısında kendisine doğru düzgün bir şey sorulmadığı için yüksekten uçuyor, bol keseden atıyor, sonuçta izleyici de sıkılıp Survivor izlemeye karar veriyor.
Bir diğer canlı yayın formatında ise birbirine rakip görüşlerdeki iki ya da üç kişiyi ekrana çıkartıyorsunuz... Sizin bir şey yapmanıza da gerek kalmıyor. Biri sazı alıyor eline, öbürü altta kalır mı vuruyor beline... Sonuç? İzleyiciyi ekran başında tutma garantili bir kavga hazır. Peki sonra ne mi oluyor? Çok bağıranın daha popüler olduğu bu tartışma programlarında birbirlerine etmediği laf kalmayan stüdyo konuklarının, kol kola, aynı arabaya binip beraber yemek yemeye gittiğini, hatta kavgacılardan birinin evine gidip, son Mardin gezisinde satın aldığı kıyafetleri gösterdiklerini de gördü bu gözler...
Allahtan ekranlar sadece bu formata açık değil. Aklı başında, deneyimli, tecrübeli, kavgadan uzak duran, uzlaşıdan yana tavır koyan sunucular, ekran yüzleri de var.
Şirin Payzın da o isimlerden biri.
Dün akşam yaşananları bir daha izleyin de Şirin Payzın'ın stüdyoda Kadri Gürsel'i ve telefon bağlantısındaki MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ı nasıl sakinleştirmeye çalıştığını bir kez daha görün.
Biz de işte bu yüzden Şirin Payzın'ı bir kez daha alkışlıyoruz...