ALKIŞLAR; Sedat Ergin için çünkü...
Silivri'ye gidip, o karda, kışta, kıyamette duruşma izlediği, haberin yorumunu haberi yaşayarak yazdığı için......
Aslında "gecikmiş" bir alkış bu...
Biz Sedat Ergin'i, Silivri'ye
gidip, o karda, kışta, kıyamette duruşma izlediği, haberin yorumunu
haberi yaşayarak yazdığı için alışlayacaktık ama itiraf edelim ki
uyuduk...
Aklımızdaki alkışı unuttuk...
"Çok mu önemliydi Silivri'ye gitmesi?"
diyenleriniz çıkabilir...
O halde neden önemli olduğunu da söyleyelim...
"Önemliydi" çünkü ertesi gün köşelerinde
Balyoz Kovuşturmasını yazanların hiçbiri sıcacık
odalarından çıkmayı göze alamayanlardı...
Sedat Ergin; şüphelileri, avukatlarını, tanıkları
ve yargıçları mimiklerine kadar gördü de yaptı yorumunu...
Diğerleri ise hayali çizilmiş resimlerden ve muhabirlerin
aktardıklarından...
Bugün de yine nefis bir makale yazıyor Sedat
Ergin...
Kim mi bu demokrasimizi sakatlayanlar...
Bakın...
Bu satırlar onları anlatıyor:
"Sorun şurada: Genelkurmay, bu gibi çıkışlarla ifade
edilebilirliğin sınırlarını çizmeye kalkışarak tartışmanın alanını
daraltmış oluyor. Sonuçta neyin ne kadar tartışılabileceğine sivil
siyaset değil Genelkurmay karar vermiş oluyor. Bu, demokrasinin
sakatlanma noktasıdır."
Bazı meslektaşlarının ısrarla "darbecilerin
yanında" göstermek istedikleri Sedat
Ergin işte böyle yazıyor, o müfteri meslektaşlarına
"bana haksızlık ediyorsunuz" ama
nezaketiyle...
Biz de "alkışlar, Sedat Ergin için"
diyoruz...