ALKIŞLAR; Mehmet Altan için çünkü...
Oysa geri kalmış ülkelerin halkları hiçbir zaman kendi başlarına harekete geçmezler...
Tunus ve Mısır'da halk
ayaklandığında bizdeki "Halk Dalkavukları" her
şeyi halkın zekâsına, demokrasi isteğine, fukaralıktan kurtuluş
azmine bağlamışlardı.
Oysa geri kalmış (ya da gelişmekte olan) ülkelerin halkları hiçbir zaman kendi başlarına harekete geçmezler...
Geçemezler...
Onları peşlerine takan, organize eden bir "aydın kesim" olmadan parmaklarını oynatamazlar...
Tunus ve Mısır da keza aynen bizim halkımıza da pek tanıtılmayan "o aydın kesimler (belki de CIA ajanları) öncülüğünde; ama asla "halk için olmayan" bir amaçla ayaklandılar...
1969'da 28 yaşındaki bir delikanlıyı bir ülkenin başına geçiren güç kim idiyse bugün de aynı güç o günün delikanlısı, bugünün yaşlı adamını alıp götürüyor, götürecek...
Bu iş, market raflarındaki "son kullanım tarihi" geçen ürünlerin durumuna benzer...
Mübarek, Bin Ali ve şimdi de Kaddafi, "son kullanıjm tarihi geçen" politik ürünlerdir...
Gönderiliyorlar ama kendi halkları tarafından değil...
Kendi halklarının "bıkkınlıklarının" kullanılmasıyla gönderiliyorlar...
Kim söylemişti şimdi tam hatırlamıyoruz ama, "tarihi bilmeyen kişi hiç bir şey bilmiyordur. Tıpkı, bir ağacın dalındaki yaprağın o ağacın bir parçası olduğunu bilmeyişi gibi."
Çok mu uzattık?..
O halde bitirelim...
Prof. Mehmet Altan'ın 22.02.2011 tarihli Star'da başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde dediğince:
Ya?..
Zaman değiştiği, dünya değiştiği; "Yeryüzü ekonomik sisteminin bugün gelinen noktada artık halkını sefalete ve köleliğe iten 'Kaddafi demokrasisi'ne ihtiyacı olmadığı" için yaşanıyor...
Ve...
ALKIŞLAR; her zaman olduğu gibi bu tür köklü değişimleri romantizme kaçmadan, akıl ve tarih süzgecinden geçirerek anlatan Mehmet Altan için...
Oysa geri kalmış (ya da gelişmekte olan) ülkelerin halkları hiçbir zaman kendi başlarına harekete geçmezler...
Geçemezler...
Onları peşlerine takan, organize eden bir "aydın kesim" olmadan parmaklarını oynatamazlar...
Tunus ve Mısır da keza aynen bizim halkımıza da pek tanıtılmayan "o aydın kesimler (belki de CIA ajanları) öncülüğünde; ama asla "halk için olmayan" bir amaçla ayaklandılar...
1969'da 28 yaşındaki bir delikanlıyı bir ülkenin başına geçiren güç kim idiyse bugün de aynı güç o günün delikanlısı, bugünün yaşlı adamını alıp götürüyor, götürecek...
Bu iş, market raflarındaki "son kullanım tarihi" geçen ürünlerin durumuna benzer...
Mübarek, Bin Ali ve şimdi de Kaddafi, "son kullanıjm tarihi geçen" politik ürünlerdir...
Gönderiliyorlar ama kendi halkları tarafından değil...
Kendi halklarının "bıkkınlıklarının" kullanılmasıyla gönderiliyorlar...
Kim söylemişti şimdi tam hatırlamıyoruz ama, "tarihi bilmeyen kişi hiç bir şey bilmiyordur. Tıpkı, bir ağacın dalındaki yaprağın o ağacın bir parçası olduğunu bilmeyişi gibi."
Çok mu uzattık?..
O halde bitirelim...
Prof. Mehmet Altan'ın 22.02.2011 tarihli Star'da başlığı altında yayımlanan makalesinin bir yerinde dediğince:
Şarkıdaki gibi “zaman değişti, dünya da
değişti”...
Yeryüzü ekonomik sisteminin bugün gelinen noktada artık
halkını sefalete ve köleliğe iten “Kaddafi demokrasisi”ne ihtiyacı
yok...
Ya?..
Zaman değiştiği, dünya değiştiği; "Yeryüzü ekonomik sisteminin bugün gelinen noktada artık halkını sefalete ve köleliğe iten 'Kaddafi demokrasisi'ne ihtiyacı olmadığı" için yaşanıyor...
Ve...
ALKIŞLAR; her zaman olduğu gibi bu tür köklü değişimleri romantizme kaçmadan, akıl ve tarih süzgecinden geçirerek anlatan Mehmet Altan için...