ALKIŞLAR; Mahmut Övür için çünkü...
İlle de eskinin Merkez Medyası ve köşe yazarları o kirli dönemi hiç yaşanmamış varsayıyor olmalılar ki.....
Türkiye, Mehmet Eymür'ün "derin devleti" es geçen
sınırlı ifşaatını çoktan aştı. Artık, muvazzaf generallerin
tutuklandığı, eski kuvvet komutanlarının darbe girişimi nedeniyle
yargılandığı bir Türkiye'deyiz.
Bu cümleleri, SABAH'ın yürekli yazarlardan biri olan Mahmut Övür'ün dünkü (09.12.2011)
Sadece bu kadar değil...
Aynı makalesinde başka şeyler de yazıyor Övür...
Neredeyse milletçe 75 yıl öncesine kilitlendiğimiz ve "aaaa cambaza bak cambaza!" uyutmacalarının yapıldığı bir süreçte şöyle diyebiliyor
meselâ...
Dersim'le yüzleşmek istiyorsak, "kirli" yakın tarihimizle de yüzleşmemiz gerekiyor. MİT o arşivleri yargıya mutlaka açmalı.
İşte o zaman karanlık tarihimizle "samimi" yüzleşme gerçekleşir.
Nasıl da haklı bir çağrı...
Nasıl da cesur...
Ve samimi...
Ve gerçekçi...
Çünkü...
Övür bunları; Yargı ile birlikte başta TARAF Gazetesi olmak üzere birkaç köşe yazarının, geçmişin kirliliklerinin üstüne giderken yalnız bırakıldıkları bir ortamda yazıyor...
İlle de eskinin Merkez Medyası ve köşe yazarları o kirli dönemi hiç yaşanmamış varsayıyor olmalılar ki elleri de dilleri de kilitli...
Hiç sesleri çıkmıyor...
Mahmut Övür işte böyle bir ortamda cesaretle yakın tarihizle de hesaplaşmamız gerektiğini haykırıyor...
Korkmadan, hiç kimseden çekinmeden, dürüstçe...
Ve tabii ki alkışı hak ediyor...
Bu cümleleri, SABAH'ın yürekli yazarlardan biri olan Mahmut Övür'ün dünkü (09.12.2011)
Sadece bu kadar değil...
Aynı makalesinde başka şeyler de yazıyor Övür...
Neredeyse milletçe 75 yıl öncesine kilitlendiğimiz ve "aaaa cambaza bak cambaza!" uyutmacalarının yapıldığı bir süreçte şöyle diyebiliyor
meselâ...
Dersim'le yüzleşmek istiyorsak, "kirli" yakın tarihimizle de yüzleşmemiz gerekiyor. MİT o arşivleri yargıya mutlaka açmalı.
İşte o zaman karanlık tarihimizle "samimi" yüzleşme gerçekleşir.
Nasıl da haklı bir çağrı...
Nasıl da cesur...
Ve samimi...
Ve gerçekçi...
Çünkü...
Övür bunları; Yargı ile birlikte başta TARAF Gazetesi olmak üzere birkaç köşe yazarının, geçmişin kirliliklerinin üstüne giderken yalnız bırakıldıkları bir ortamda yazıyor...
İlle de eskinin Merkez Medyası ve köşe yazarları o kirli dönemi hiç yaşanmamış varsayıyor olmalılar ki elleri de dilleri de kilitli...
Hiç sesleri çıkmıyor...
Mahmut Övür işte böyle bir ortamda cesaretle yakın tarihizle de hesaplaşmamız gerektiğini haykırıyor...
Korkmadan, hiç kimseden çekinmeden, dürüstçe...
Ve tabii ki alkışı hak ediyor...