Alkışlar Kadri Gürsel için

Kadri Gürsel, hoş geldin diyor, aramıza yeniden katılmanı alkışlarımla karşılıyorum.

Bir kez daha geçmiş olsun Kadri Gürsel…
Ve…
Hoş geldin…

*
Bir yıldan sonra bugünkü Cumhuriyet’te “Dünya dönüyor” başlığı altında
yayımlanan yazının bir yerinde şöyle diyorsun:
Bu yerli medya hangi haberleri görmezden geliyordu, gördüğünden ise ne
anlıyordu, şişirdiği yalanlar, küçülttüğü gerçekler ve bunların yanı sıra kenara
ittiği bakış açıları, tartışmaktan kaçındığı konular nelerdi?
Bu soruların bir kısmına Silivri’deyken dahi bir cevap bulabiliyordum.
Bazı sorular ise maalesef cevapsız kalıyordu.
Medya, bastırılmış, yoksun ve yoksul bırakılmış olanlarla, satın alınmış, boyun
eğmiş ya da iktidarın tetikçiliğine yazılmışlardan mürekkepti ve bu medyaya
mahkûmken neleri kaçırdığımı öğrenmek için Silivri’den çıkmam gerekiyordu.

*
Yazdıkların “kısmen” doğru…
Çünkü…
Medyada (Her şeye rağmen) satın alınamamış (Her iki mahalleden de.) olanlar da
var…
Ve…
Var olmaya devam edecekler.

*
Çektiğin çileleri ve sana kesilmek istenen ceza yüzünden sevdiklerine yapılan zulmü
kabul etmek mümkün değil…
Ama be Gürsel…
Cezaevi koğuşunun osuruk kokulu havalarını teneffüs etmiş bir (Yaşça) büyüğün
olarak sana naçizane tavsiyem, affetmeyi başaramasan bile unutmayı
başarmandır…

*
Çünkü Gürsel…
Zalimleri cezalandırmak adalet olsa bile…
Bağışlama büyüklüğünü göstermek hem fazilettir, hem akılcılık...

*
Bir de Gürsel…
Sen sen ol; çektiğin çileleri siyasi iradeye bağlama.

Bağlarsan…
Gelecekte bir başka siyasi iradeden de sana çile çektirenleri cezalandırmalarını
beklersin…
Ki…
İşte senin gibi bir demokrata onu hiç yakıştıramam…
*
Hoş geldin diyor, aramıza yeniden katılmanı alkışlarımla karşılıyorum.