Alkışlar Fatih Altaylı için...
Sizi mi kıracağım arkadaş... İşe yarayacaksa eğer yazıyı da yayımlayayım. Evet... Alkışlar Fatih Altaylı için...
Bugün sizlerle, Akyaka'yı Sevenler
Derneği üyesi bir entelektüelin gönderdiği bir emaili
paylaşacağım.
Aynen yayımlıyorum.
Yakup Bey,
Her yazınızı satır satır okuyorum. Bazen kızıyorum bazen de
içim rahatlıyor sizi sevmek istiyorum. Bugün sizi daha çok sevmem
için bir fırsat çıktı. Lütfen o fırsatı kaçırmayın ve eğer
okumadıydanız Fatih Altaylı'nın bugünkü Akyaka ile ilgili
yazdıklarını okuyun.
Birkaç yıl öncesine kadar dünyanın en güzel, en yeşil, en
temiz, en nezih, en sakin, en ucuz sahil beldesi olan Akyaka bugün
Fatih Beyin de belirttiği gibi bir felakete
sürükleniyor.
Son bir kaç yıldır Akyaka'nın turist profili şöyle:
Türkiye'nin zengin ama en görgüsüz yurttaşlarıyla çok fukara ve
fakat bir o kadar da kaba saba, görgüsüz yurttaşları.
Nail Çakırhan mimarisi, belde içi çam ormanları ve soğuk
kaynak suyundan oluşan Azmak deresiyle büyük şehirlerden yılmış
zevk sahibi ancak mütevazı gelirleri olan entelektüellerin hayat
nöbetlerini tamamlamak için yerleştikleri Akyaka son bir iki yıldır
öylesine kirli, öylesine pahalı, öylesine kalabalık ve öylesine pis
kokuyor ki, hani neredeyse gaz maskesiyle gezeceğiz.
Sırf bu felaketi yaşamamak için bizler 20 Haziran ile 20
Eylül arasında Akyaka'yı bu vandal işgalcilere bırakıp daha küçük
ama Akyakanın ilk dönemleri kadar temiz başka beldelere
kaçıyoruz.
Bu sene bazı sebepler nedeniyle kaçamadık ama evimizden de
çıkamıyoruz çünkü umumi hela fukarası beldemizin o güzelim korusu
işgalciler tarafından umumi hela olarak kullanılıyor.
Bir başka doğa harikamız orman kampının her tarafı pislik
içinde. O kadar kalabalık ki çadır kampı, sabahları helaların
önündeki kuyruğu stat gişelerinin önünde bile göremezsiniz.
Bekleyemeyenler haliyle bir ağaç altına ya da çalı arkasına
bırakıyor pisliğini.
Orman Kampından gelen dışkı kokusu o kadar kötü ki kampın
önünden yüzerek geçemiyoruz.
Akyakayı Sevenler Derneği adına bugün Fatih Altaylı'yı
alkışlamanızı istirham ediyoruz.
E...... K...........
*
Sizi mi kıracağım arkadaş...
İşe yarayacaksa eğer yazıyı da yayımlayayım.
*
Evet...
Alkışlar Fatih Altaylı için...
SIRA GELDİ AKYAKA'YA
Gazetelerinimizin “life style” yazarları olarak anılan “grup”,
memlekette nefes alınacak bir yer bırakmamakta kararlılar.
Genelde birlikte yaşayan ve birlikte gezen bir “teşkilat” izlenimi
veren bu “layfstayl”cılar bir yeri keşfettikleri andan itibaren,
keşfettiklerini zannettikleri yeri murdar ediyorlar.
Önce ölçüsüz bir övgü, muazzam bir yere göğe koyamama, abartılı bir
güzellik anlatma başlıyor.
Hepsi birden peş peşe aynı yeri yazıyor.
Bunun üzerine, bunları takip ederek “stayl” sahibi olacağını
zanneden bir grup“parvönü” o yere akın edip “Ben de oradaydım”
demek istiyor.
Bu muazzam bir para harcama becerisi, ama sıfır para harcama
görgüsü olan bu tipler oraya akın edince hemen bölgedeki fiyatlar
artıyor.
Birkaç kendince önemli marka orada lokanta, otel motel açıyor.
Geceliği 100-150 lira olan, tertemiz minik pansiyonvari oteller,
bir yıl içinde “butik otel”e dönüşüp fiyatlarını bin liraya
çıkarıyor.
Sokaklar görgüsüzlerle ve sanatçı olduğu iddia edilen tipler ve
bohem burjuva özentileriyle dolup taşmaya başlıyor.
Para var diye mafya ve it kopuk da bölgeye akın ediyor.
Bir yıla kalmadan bir zamanların nezih, sakin, bakir ve güzel
yerinde, silahlar patlamaya başlıyor. İnsanlar vuruluyor, ölüyor.
Bodrum böyle bitirildi. Çeşme böyle bitirildi. Alaçatı böyle
bitirildi. Şimdi sıra gelmiş Akyaka’ya.
Akyakalılara bir tavsiyem var.
Şu “layfstayl” yazarlarını beldenize sokmayın. Onlar girerse bir
süre sonra siz çıkarsınız.