Alkışlar Ertuğrul Özkök için
Ertuğrul Özkök bugün Kudüs’le ilgili yazısında yine ezber bozuyor olabilir…
ALKIŞLAR ERTUĞRUL ÖZKÖK İÇİN
Ey güzel insanlar…
Dünyanın en dürüst, medeni cesarete sahip
insanları, en acı gerçeği bile hem kendine hem de kamuoyuna avazı
çıktığı kadar haykırarak söyleyebilen
insanlardır.
Gerçek ve gerçeklik kabul edilmeden çıkılan
hiçbir yolda başarı sağlanamaz…
*
Bazı öyle yollar vardır
ki…
Aklı başına insanlar “yapma, gitme o
yoldan, o yolda her türlü tehlike var, sonunu getiremezsin”
dedikleri halde maceraperest ruhlar
dinlemez vı düşerler yola…
Bir
süre sonra acı haber gelir…
*
Ertuğrul Özkök bugünkü
Hürriyet’te “Aman dikkat
başımıza üç milyon da Filistinli göçmen çıkmasın” başlığı altında yayımlanan makalesinde
gerçeği, yalnızca gerçeği haykırıyor…
Nasrettin Hoca ile Timur
arasında geçen “fil”
öyküsüne benzer bir hatırlatma
yapıyor.
Hatırlayın…
*
Timur’un fukara köylüye bakması
için verdiği filden o kadar bıkar ki ahali…
Hoca’dan Timur’a gidip o fili geri çekmesi için ricada
bulunmasını ister…
“Siz de benimle geleceksiniz ama”
der Hoca…
Nasrettin önde köylü arkada Timur’un çadırına
giderler.
Hoca
samimi olduğu için Timur’la dalar içeri ve…
Selam bile vermeden:
“Hünkarım” der…
“Buyur Hoca” diye arkasını bekler Timur…
“Köylüye verdiğin o bir fil var
ya…”
“N’olmuş o file…”
Hoca başını akaya çevirip köylüyü
işaret etmek ister…
Ama…
Hiç
kimse yoktur arkasında…
Herkes kaçıp gitmiştir…
“Köylü o kadar memnun ki… Birkaç fil
daha istiyor bakmak için” der…
*
Hâsılı…
Ertuğrul Özkök bugün Kudüs’le ilgili yazısında yine ezber bozuyor
olabilir…
Ama
unutmayın…
Suriye
ile gerginlik başlamadan önce
de:
“Bu karşılıklı
inatlaşma Suriye ile sınırımızı Peşaver’e çevirir” dediğinde de çok kızmıştınız
Özkök’e…
Ne
yazık ki haklı çıktı…
Suriye sınırımız Peşaver’den bile beter oldu…
En
kanlı terör sürecini Suriye sınırı delik deşik olduğu için
yaşadık…
*
Lütfen kalbimizle değil
aklımızla düşünelim…
İsteyen Ertuğrul’un bu yürekli yazısına
öfkelenir…
İsteyen de uzaktan sessizce izler ona yapılacak
saldırıları…
Ama
ben…
Bu
gerçekçiliği ve aklı başında makalesiyle Özkök’ü alkışlıyorum.