ALKIŞLAR; Ergun Babahan için çünkü...

Özel hayata ait görüntüleri, "kamu yararı" yalanı adı altında sundular kamuoyuna... Vs., Vs. Vs...

Türkiye medyasında, "Gazetecilik" adı altında ne kadar "berbat iş" varsa bunların hemen hepsini ya da "en can yakıcılarını" HÜRRİYET veya Milliyet yaptı...
Sanırım bu tespitimize çok az sayıda okur "haksızsınız" diyebilir...
Özel mektupları yayımladılar...
Hem de 30 yıl öncesinin özel mektuplarını, mektubu yazan kişinin onurunu kırarak yaptılar...
"Ama hem eksik hem de o mektup benim özelim" diye itiraz edip tekzip gönderenlerin açıklamalarını bile yayımlamadılar...
Telefon konuşmalarını deşifre ettiler...
Çünkü dinlettiler...
Özel hayata ait görüntüleri, "kamu yararı" yalanı adı altında sundular kamuoyuna...
Vs., Vs.  Vs...
Sonra da kendi içlerinden birinin kaydedip bir siyasi partiye sattığı kendi konuşmalarının yayımlamasından rahatsız oldular..
Halkın seçtiği siyasal iktidara darbe hazırlığı yapan hainlerin sözlerinin kamuoyuna duyurulmasından rahatsız oldular...
Kendi çalıştığı gazetenin genel yayın yönetmenini aşağılayarak, itibarsızlaştırarak görevden düşürmek için çeteleşenlerin konuşmalarını yayımlayanlara "en ağır" biçimde saldırıya geçtiler...
Ve...
Sandılar ki "değneksiz köyde" dolaşıyorlar...
Ama işte görüyorsunuz Ergun Babahan gibi bir "cesur yürek" çıkıyor ve bütün suçlarını, kabahatlarını bir düello eldiveni zarafetiyle vuruyor yüzlerine...
Ve...
Biz de o Cesur Yürek Ergun Babahan'ı alkışlıyoruz...