ALKIŞLAR; Ekrem Dumanlı için çünkü...

Yok yok...
Bu bileği öpeceksiniz çünkü bükemediniz...
Korkmayın...
Küçülmezsiniz...
Aksine saygınlığınız artar...
Ama biliyoruz ki sizlerin burnunuz Kaf Dağı'nda...
Siz kendinize göre "En Büyüksünüz"(!)...
Çünkü biliyoruz ki siz "Beyaz Türk'sünüz!"...
Çünkü biliyoruz ki "Ama abone..." diye başlayacaksınız söze...
Çünkü biliyoruz ki "bayii satışı hiç yok!" diye belden aşağı vuracaksınız...
Çünkü biliyoruz ki "satışını denetletmiyor, yalancı!" diye babalanacaksınız...
Biz de size; "Haydiyin oradan maskaralar!" diyeceğiz...
"Hasetler siz de!" diyeceğiz dudaklarımızı büzerek...

Açıkça ilân ediyorlar işte:
"Günlük satışımız 1.000.000'u aştı" diyorlar...
Bundan iyi denetim mi olur?..
Bu, Maliye'ye:
"Günlük tirajımız 1.000.000... Şu kadar kâğıt, şu kadar işçilik, şu kadar diğer sabit ve değişken masrafımız var... Abonelerden topladığımız para da şu kadar" diyerek en baştan hem de Devlet tarafından "denetlenmek" demek değil mi?..
Ne yani?..
Aksi halde hangi akıl, olmayan tirajı (hem de bu kadar yüksek para girişi olan bir tirajı) "yaptım" diye ortaya çıkar?..

O halde...
Bırakın "bahane" üretmeyi...
Siz de bizim yaptığımızı yapın...
Ayağa kalkın ve alkışlayın...
Kimi mi?..
Tabii ki bu başarının en tepedeki ismi Ekrem Dumanlı'yı alkışlayın...
Biliyoruz elbette...
Başarı tek başına onun değil...
Bunu kendisine sorsak o da "bunu çalışma arkadaşlarımla beraber başardık" diyecektir...
Ama unutmayın...
Tersi olsaydı...
Yani tiraj tepe takla gitseydi; hep birlikte Dumanlı'yı sokacaktık yerin dibine...
Kimimiz "beceriksiz" diyecektik...
Kimimiz, "böyle olacağını ilk ben söylemiştim" diyeceğiz Seyyar Tayyar gibi...
Hâsılı...
Haydi şimdi hep birlikte ayağa kalkalım...
Ve...
Yönettiği gazeteyle 1.000.000 tirajı aşma başarısını gösteren ZAMAN'ın Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'yı alkışlayalım...