Alkışlar Binali Yıldırım için

Türkiye’nin hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir alışkanlığı olmadığını çok güzel bir şekilde anlatan Binali Yıldırım alkışı hak ediyor..

Her zaman söylüyorum, her zaman da bıkmadan, usanmadan, aksini söyleyenlere aldırmadan diyeceğim ki:
“Başbakan Binali Yıldırım gerçek bir devlet adamıdır.”…

*

Şeyh Sadi Şirazi döneminin “en akıllı” kişilerinden biridir.

Kendisinden 200 yıl sonra ünlü siyaset bilimcisi Makyavel’e ve pek çok siyaset bilimcisine ilham vermiştir.

Bakın ne demişti bir sohbetinde:

“İyilik için söylenen yanlış, fitne koparan doğrudan iyidir.”...

*

Öyle ya…

Fitne koparacak doğru yerine ortamı sakinleştirecek bir yanlış söylemek daha akılcı ve daha ahlâkî değil midir?..

*

Yine Şeyh Sadi’den…

“Konuşmadan bir köşede oturan sağırlarla dilsizler, dilini tutamayan kimseden daha üstündür.”…

*

Yalan mı?..

Bugüne kadar çok konuşup da (Stand up’çılar hariç.) bundan fayda gören, kazanım elde eden olmuş mudur?..

*

Bu yazı nereden mi çıktı?..

Söyleyeyim…

*

Başbakan Binali Yıldırım, görevden alınan ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ve yerine gelen Pompeo için şöyle dedi:

“Türkiye-ABD ilişkileri kişilere bağlı değil. Kim gelirse gelsin, Türkiye’nin duruşu bellidir.”…

*

İşte devlet adamlığı bu…

Çünkü…

Ve eğer…

Siz bir ülkenin bir bakanı değiştiğinde olumlu ya da olumsuz bir görüş belirtirseniz, o ülke de yarın bir gün siz bakanımızı değiştirdiğinizde aynı şekilde davranır…

Ve fakat…

Bunun adı o ülkenin içişlerine karışmaktır…

Başbakan Yıldırım Türkiye’nin hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir alışkanlığı olmadığını o kadar güzel anlattı ki…

Ve…

Hem susmadı…

Ama hem de gerçek niyetinin ne olduğunu bütün dünyadan gizleyerek söylenmesi gerekeni söyledi…

Alkışlıyorum…