Alkışlar Aslı Aydıntaşbaş için çünkü...

Aslı Aydıntaşbaş güçlü bir eleştiri ve özeleştiri ortaya koyarak gerçeğin yanında durdu ve alkışı haketti..

GAZETECİLER.COM
Türkiye kamuoyunda dünün bombasını Hürriyet ya da Zaman değil Wall Street Journal patlattı. Uludere katliamı ile ilgili yeni bilgiler içeren bir makale yayınlayan gazetenin haberinden sonra gözler yeniden ve daha ısrarlı bir şekilde hükümete çevrildi.

Ancak, Türk medyasında Uludere'nin belli bir kaç köşe yazarı ve muhalif yayınlar dışında görmezden gelindiği ve merak konusu olmadığı düşünülürse WSJ'nin haberi daha da önem kazanıyor. Demek ki içerden sızdırma ve sevis olmadığı sürece Türk medyasının karanlıkta kalan bir olayı aydınlatacak iradesi de gücü de yok. Yani devletin içinde bazı güç odaklarının çıkarları Uludere'nin aydınlatılmasını gerektirmediği sürece Türk medyasının meseleye ışık tutmasını falan beklemeyin...

Peki bu durum mesleğin hem ahlaki hem de erişim standartları açısından ne ifade ediyor? Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş bu soruya esaslı bir yanıt verdiği yazısında "Gazeteci olarak utanıyorum" diyerek söze başlıyor şöyle devam ediyor:

"Dünkü Wall Street Journal’daki Uludere yazısı, hepimizi utandırdı. Utandırmadıysa da utandırmalı.
Utandırmalı çünkü gazeteciler olarak biz dibimizdeki olayı araştırma zahmetine katlanmazken, el âlemin gazetesi Uludere faciasındaki olaylar zincirini dert edinmiş, binlerce kilometre öteye gazeteci yollamış, bizlerin yapmadığı biçimde hem Washington, hem de Uludere’de araştırmış. Ve bulmuş."

Aslı Aydıntaşbaş medyanın Uludere karşısındaki pozisyonunu özetleyen yazısında güçlü bir eleştiri ve özeleştiri ortaya koyarak gerçeğin yanında durdu ve alkışı haketti..