ALKIŞLAR; Ahmet Altan için çünkü...

Maneviyatın sadece oruç tutup namaz kılarak nefis temizliği yapmak olduğunu zanneden ama asıl en berbat nefis kirliliğinin

Ahmet Altan; maneviyatın sadece oruç tutup namaz kılarak nefis temizliği yapmak olduğunu zanneden ama asıl en berbat nefis kirliliğinin, bir kişinin ailesi (veya şahsı, veya herhangi biri) hakkında "gıybet" olduğunu bilmeyenlerin "korkulu rüyası" olmaya devam edecek.
Asıl olanının şeklî ibadet değil; "vicdan" adı verilen manevi akılla hareket etmek olduğunu, vicdansız bir şeklî ibadetin ise sadece bir beden eğitimi olduğunu zavallı beyinlere vidalayacak...
Yıllardır destek verdiği siyasal iktidara yağcılık yapanların, yine yıllardır kendisini "Allah razı olsun" nafakalarına boğduklarını bilen ama ciddiye almayan bir "gerçek gazeteci" olarak doğru bildiklerini haykıracak...
Ak Parti Hükümeti'nin "Yarı resmi" yayın organı hüviyetindeki Gazete STAR'da kendisinin de "yandaş" olduğunu açık yüreklilikle itiraf eden Hikmet Genç bile bakın nası sitem ediyor Başbakan Erdoğan'a:

"Ahmet Altan gibi bir ustanın avukatlığını yapmak haddime değil.. Lakin Ahmet Altan’a dava açmanızı o kadar yanlış buldum ki, ikaz etmek zorunda hissettim kendimi.......
.......  Ahmet Ama Ahmet Altan bu... ‘Gereğini yap Paşa!.., Parmağını indir komutan!..’ der.. Yargıya ‘hizaya gelin..’ der.. Hızını alamazsa sıra size de gelir..."

Evet...
Hikmet kardeş pek güzel tanımlamış Ahmet Altan'ı...
"Ahmet Altan bu!"...
Bir ek de biz yapalım:
"Yönetilemez!.."
Ve biz bugün de "yönetilemez" kimliğiyle yazan Ahmet Altan'ı alkışlıyoruz...
Ve sadece, "Ahmet Altan işte bu!.. Yönetilemez" demekle kalmıyor, "günümüzün ve geleceğin gazeteciliğinin en doğru örneğidir" diyoruz...