Alkan, yılın yağdanlıklarını yazdı

Ölçüsü tutturulamamış övgülü sözlerle yüceltme yarışında "yılın yağdanlığı" müsabakasında derece alacaklar!..

GAZETECİLER.COM

A. Turan Alkan ince ayar yapmayı bilen meslektaşlarımızdandır. İnce dokundurur ama tam ayar verir.
Bugünkü yazısında da yeni bir "medya terimi" üretmiş ki zannediyoruz literatürde kendine yer bulacaktır.
Yeni terim: "Yılın Yağdanlıkları".
Peki kim bunlar?
CHP Kurultayında, Kılıçdaroğlu için övgü düzmede Evliya Çelebi'yi sollayanlar..
Bakın nasıl:


Kılıçdaroğlu'nun varsayımına göre "yandaş, besleme" olmayan medyanın, Kılıçdaroğlu gibi "temiz, dürüst, tarafsız ve saf" kalem ve spikerleri buna karşılık cumartesi günü sabahın 9'undan itibaren akşama kadar Kılıçdaroğlu'nu endâzesinden sıyrılmış, ölçüsü tutturulamamış övgülü sözlerle yüceltme yarışında "yılın yağdanlığı" müsabakasında derece almak için sıraya girdiler; bir an kol kola girip sevinçten halay çekeceklerini, kolbastı oynayacaklarını bile zannettik.

Hayır, habercilik yapmıyorlardı, yaptıkları habercilikten, gazetecilikten başka bir şeydi; Meta-gazetecilikti, gazetecilik üstüydü. Yandaşlığın dikâlâsıydı; tarafgirliğin ucuna bülbül kondurulmuş bir türüydü ve o bülbül ne kadar da zevkten sermest, coşkulu ve kendinden geçercesine ötüp durmaktaydı.

Televizyon ekranlarında kendinden geçercesine şakımalarını seyrederken Oscar Wilde'in "The Nightingale and the Rose" (Gül ve Bülbül) adlı meşhur hikâyesini hatırladım. Hikâyenin en dramatik yeri, kendisinden ille de kırmızı bir gül isteyen sevgilisine götürmek için kırmızı bir gül bulamayan genç âşığın durumuna üzülen bülbülün fedakârlığıdır: Bülbül, beyaz bir gül fidanına gidip göğsünü dikene dayar. Bütün gece göğsü dikene yaslanmış halde öterken kanı da gülü kızıla boyar; "Buz gibi billur ay da sarkıp onu dinledi. Bütün gece öttü, diken göğsünden içeri girdi ve can kanı vücudundan çekildi."

Turan Alkan'ın yazısının tamamını

İndirim Sezonlarında Akıllı Alışveriş: En İyi Fırsatları Yakalamanın Yolları