Ali Eyüboğlu

Milliyet

Muhabirliğin ne olduğunu bazen unutuyor gazeteciler.

Haberi kaynağından sorup kontrol etmek, habere konu olan tarafların görüşlerini almak ya zor geliyor bu aceleci dünyada...

Ya da zaten kimse sonrasında "sen nasıl bir yalanı haber diye yazarsın" diye sorgulamıyor diye düşünüldüğünden olsa gerek es geçiliyor.

İnternet sitelerinin de rolü büyük bu meselede. Güvenilmez bir sitenin masa başında ürettiği bir haber, ya da sosyal medyadaki bir yalan, kimse sorgulama zahmetine katlanmadığı için önce bilindik sitelerde yer buluyor kendisine, sonra da gazetelerin basılı sayfalarında...

Haberi atlamamış olmak için yalan mı değil mi diye bakılmadan üzerine atlanıyor.

Örnek mi? o kadar çok ki...

Mesela, günlerdir sosyal medyadan internet sitelerine, gazetelerden televizyonlara birçok mecrada kendine yer bulan Kenan İmirzalıoğlu'nun, senaryosunu Can Dündar'ın yazdığı Deniz Gezmiş filmi için sıkı bir şekilde hazırlandığı haberleri...

Magazin muhabirleri hadi Kenan İmirzalıoğlu'nun aşk hayatını daha çok önemsiyor ve Sinem Kobal ile birlikte görüntülemek için çaba sarfediyor. Peki haberdeki diğer isimler?

Bir gazetenin genel yayın yönetmeni de olan, belgeselleri ve yazdığı kitaplar ile de ünlenen Can Dündar'ı arayıp sormak, bu işin aslını öğrenmek o kadar zor mu?

Zor değilmiş ki, Milliyet Cadde ekinin genel yayın yönetmeni Ali Eyüboğlu tecrübesini konuşturmuş.

Haberin ayrıntılarını öğrenmek için Can Dündar'ı aramış ve film projesinin Deniz Gezmiş'in ailesi istemediği için rafa kalktığını, İmirzalıoğlu'nun da Deniz Gezmiş'i canlandırmayacağını öğrenivermiş.

Bize de yılların gazetecisi Ali Eyüboğlu'nun deneyimini kattığı bu haber için tebrik edip bayramın ilk günü "muhabirlik"ten ödün vermediği için günün muhabiri seçmek kalıyor.