Ali Bulaç
Söylediklerinin arkasında duruşu, maddeciliğin neredeyse cümle insanlığın kanına işlediği bir çağda......
Ali Bulaç ile sosyal
mahallelerimiz çok farklı ama görüyoruz ki birçok konuda aynı fikir
kulübü üyesiyiz…
Kadınların eve dönüşleri konusundan tutun da
Mevlâna’ya ait olduğu ileri sürülen, “Gel,
gel, ne olursan ol yine gel” diye başlayıp; “ister
kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim
dergahımız, ümitsizlik dergâhı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş
olsan da yine gel” diyerek devam eden çağrısını
yorumlayışı gibi…
Hümanizma yorganına sarınıp yatarken
her türlü günaha girmeye hazırlananların çok sevdikleri bu
“çağrı”nın asıl amacı, “gel ama bir daha
eski günahkâr haline dönme, geldiğin yerde kal”
demektir.
Yoksa “git günahını işle sonra tövbe
et” demek değildir.
Gülay
Afşar’a konuk olan Ali Bulaç
gördük ki sükûneti, söylediklerinin arkasında duruşu, maddeciliğin
neredeyse cümle insanlığın kanına işlediği bir çağda “iyi
insan” için duyduğu özlemle “günün
kazananı” oldu…