Ali Bulaç için
“İşte bak 22 yıl önce sen böyle düşünüyordun bugün ise böyle düşünüyorsun; döneksin”...
İşte yine o üç değer, o üç kurum...
Nasıl da ihtiyacım oluyor onları arka arkaya sıralamaya...
- Adalet,
- Hakkaniyet,
- Samimiyet...
Bu girişten sonra sorayım:
22 yıl önce düşündüğü gibi düşünmeyen…
O gün fikirlerini eleştirdiği birine bugün destek veren…
O kişiye inanan ve bunu gizli saklı değil alenen, kamuoyunun gözü önünde yapan biri mi daha “adil, hakperest, samimi”dir?..
Yoksa…
Onun bu “adil, hakperest, samimi” tavırlarını “döneklik” olarak tanımlayan; bugünkü dostlarıyla arasına “Nifak” sokmaya çalışan bir “münafık” mı?..
Elbette birincisi daha samimidir…
Daha adildir…
Çünkü…
Gizlisi saklısı yoktur…
Çünkü fikrilerindeki değişikliği saklamak ihtiyacı duymamaktadır…
İkinciler; yani yirmiiki yıl önceki görüş ve düşünceleri değişen birini yirmiiki yıl önceki yazısı ve görüşleriyle “dönek” olarak tanımlayanlar samimiyetsiz, riyakar, iki yüzlü, çifte standartçı…
En fenası “Münafık”tırlar…
Bunları neden mi yazdım?..
Söyleyeyim:
Kimi münafıklar, Zaman Gazetesi yazarı Ali Bulaç’ın yirmiiki yıl önce Gülen’i eleştiren bir makalesini bulup yayımlamışlar…
“İşte bak 22 yıl önce sen böyle düşünüyordun bugün ise böyle üdşünüyorsun; döneksin” demek istemişler…
Ben ise o münafıkları kınıyor; değişen fikir ve düşüncelerini açıkça yazmaktan hiçbir zaman çekinmeyen Ali Bulaç’ı alkışlıyorum…