Ali Babacan'la konuşmak bu kadar mı zor? Faruk Bildirici yazdı
Faruk Bildirici, kendisine gönderilen okur mesajını değerlendirirken son günlerin en çok konuşulan Ali Babacan ve yeni parti iddialarını da medya üzerinden yorumladı.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici; Ali
Babacan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'nun yeni
parti hazırlıklarına ilişkin iddialar üzerine kendisine mesaj
gönderen bir okurun sorusunu değerlendirdi.
Okurun "Ali Babacan'a ulaşmak bu kadar mı zor? Ya da
gazeteciler hiç mi merak etmiyor onun ne diyeceğini?"
sorusuna hak verdiğini dile getiren Bildirici, AK Parti döneminde
gazetecilik reflekslerinin zayıfladığı eleştirisinde
bulundu.
Bildirici, yeni parti kurma çalışmalarıyla ilgili haberler hep kulis bilgilerine, duyumlara ve iddialara dayalı olduğunu belirterek, Ankara ve İstanbul'da toplantılar yapıldığı iddialarına rağmen "Gazeteciler, bu toplantılardan birini bile saptayıp somut verileri ortaya çıkaramıyor; Ali Babacan’ı bir yerlerde bulup soru soramıyor" yorumunu yaptı.
Bildirici'nin "Ali Babacan ile konuşmak bu kadar mı zor?" başlıklı yazısında ilgili bölüm şöyle:
"AKP döneminde bastırılan, uysal hale getirilen gazeteciler,
mesleki reflekslerini kaybetti. Araştırmak, takip etmek, sorularla
zorlamak, izin verilen dışında yazmak yok artık. Açıklamayla,
sohbetlerde edinilen kırıntılarla, bilgi notlarıyla, kulağa
fısıldananlarla yetiniyor gazeteciler. Onları da muhabirler değil,
genellikle köşe yazarları kaleme alıyor. Muhabirlik
etkisizleştirildi zira…
Babacan ve diğer ilgililerin somut demeci veya açıklaması da
olmayınca bu tür “kaynağı belirsiz” ya da “kaynağın kimliği gizli
tutulan” haberler yazılması kaçınılmaz. Ancak gazetecilikte
“kaynağı gizli tutulan” haber yazmanın katı kuralları
vardır.
Ne yazık ki, Türkiye basın tarihi, bu kurallara uyulmadan
Genelkurmay ya da kimi siyasetçiler adına yapılan ucube haber
örnekleriyle dolu. Şimdi de AKP’den ayrılacakların parti
kurma hazırlığı haberleri oluştulurken etik kurallara yeterince
özen gösterildiğinden şüpheliyim. Öncelikle kaynağı gizli tutulan
haberler, başka şekilde bilgi alınamayan durumlarda başvurulan bir
yöntemdir.
Bir gazeteci, kaynağın kimliğini gizleyerek haber yazacaksa o
kişinin doğru bilgiye sahip olduğundan ve kendisini
yanıltmayacağından kuşkusu kalmamalı. Kaynağın verdiği bilgiyi
kontrol etmeli. Adını açıklamadığı kaynağın sadece konumunu
değil, o bilgilerle ilişkisi ve gazeteciye aktarmasının nedeni
hakkında okura da bilgi vermeli.
En önemlisi de bilgi ve demeç arasında fark vardır. Bilgiye dayanan
kaynağı gizli haber yazılabilir ama bir kişinin düşüncesini
aktarmak için kaynağı saklı tutulan haber yazılamaz. Çünkü
bilgi araştırılabilir, kontrol edilebilir; demeç ise kişiye
özeldir. Bir kişinin sözleri onun adıyla anlam kazanır. İsim
vermeden düşünce aktaran gazeteci de bütün riskleri, sorumlulukları
kendi üzerine almış olur. "