Ali Babacan ve Abdullah Gül, küstü mü?
Fatih Altaylı, partisinin Kurucular Kurulu Üyeleri belli olan Ali Babacan'ın listesindeki isimleri görünce sormadan edemedi: Ali Babacan ve Abdullah Gül, küstü mü?
Ali Babacan, partisinin kurucular kurulu üyelerini belirledi. Listede dikkat çeken birçok isim varken Abdullah Gül'e yakın isimlerin yer almaması da ilgi çeken başka bir konu.
Habertük yazarı Fatih Altaylı, listedeki isimleri görüncü sormadan edemedi. Acaba Ali Babacan ve Abdullah Gül'ün arasında bir kriz mi var? Yoksa küstüler mi?
İşte Altaylı'nın yazısı:
Ali Babacan’nın partisinin adı da Kurucular Kurulu da belli oldu
dün.
Belli ki Türkiye’nin dertlerine DEVA olma iddiası içinde
olacaklar.
Kurucular Kurulu ile ilgili türlü görüşler var.
Kimi “Dağ fare doğurdu” diyor. Kimi ise “Daha başlangıç bu. AK
Parti kurulduğunda 4-5 isim dışında kimi tanıyorduk ki” diyenler
var.
Hatırlarsanız daha önce burada pek çok ismin Babacan’a destek
verdiğini ama bunu açıkça yapmaktan korktuğunu yazmıştım.
Bunlar arasında iş adamları, akademisyenler, yurt dışında görevli
olanlar var.
Bir süre sonra ortaya çıkarlar mı bilmiyorum.
Korkuyla siyasetin bağdaşmadığını ise biliyorum.
Babacan ve ekibinin parti programını ve manifestosunu ise görmedik
henüz.
Aylardır üzerinde çalıştıklarına göre iyi bir metin çıkacaktır
herhalde.
Muhtemelen ekonomi ve özgürlükler ağırlıklı olacaktır.
Başından beri Babacan’ın yanında olan bazı isimlerin kurucular
arasında görünmemesi biraz şaşırtıcı.
Mesela Candan Karlıtekin’in.
Doğrusu olmasını bekliyordum.
Abdullah Gül ile Babacan’ın arasının açıldığı yazılıp çizildi
dün.
Tam olarak doğruyu yansıtmasa da bir burukluk olduğu kesin
gibi.
Abdullah Bey’in “O kadar isim yönlendirdim, hiçbiri mi yetkin
çıkmadı” dediği bana kadar ulaştı.
Belli ki, Abdullah Gül’ün önerdiği isimlerin önemli bir bölümü
kapıdan girememiş.
Gül’le Babacan arasında bu nedenle oluşmuş derin bir kırgınlık yok
ama Abdullah Gül’ün yakın çevresinde bir hayal kırıklığı olduğu
aşikar. Muhtemelen yollar ayrıldı cümlesi de o yakın çevreden
çıkıyor.
Dün geçmişte AK Parti’ye yakın olup hatta içinde olup sonrasında ya
partiye ya da partinin yönetimine kızıp ayrılanlar, ilkesel
ayrılığa düşenlerden bazıları ile konuştum.
Bir bölümü hayal kırıklığı diyordu.