Alevi-Sünni evlilikleri nasıl ayakta kalıyor?

Biri Alevi biri Sünni iki insan onca önyargıya rağmen bir arada yaşamayı nasıl başarıyor?

GAZETECİLER.COM - Sabah yazarı Mahmut Övür, köşesinde ilginç bir konuyu ve o konuyu gündeme getiren kitabı taşıdı.

"Alevi-Sünni evlilikleri" başlıklı yazısında, "Bugün Türkiye'de 5 milyonu aşan Kürt-Türk evliliğinden söz ediliyor. Aynı şekilde Sünni-Alevi evliliklerinin sayısı da hiç az değil." diyen Övür, Erkam Tufan Aytav'ın yazdığı Alevi-Sünni Evlilikleri'ni anlatan "Sevdim Seni Bir Kere" kitabından ve kitapta yer alan alevi-sünni gazeteci çiftlerden örnek verdi.

"Kendi alanında bir ilk bu kitap... Dışarıdan küreselleşmenin dayatması, içeriden demokratikleşmenin hızlanmasıyla Türkiye toplumu derinden sarsılıyor. Toplumun her rengi açığa çıkıyor ve birbiriyle tanışıyor.

Aytav, "farklı kimliklerden ve kültürel coğrafyalardan gelen evli çiftlerin izini sürerek" tam da bu "tanışma"yı anlatıyor.

Ve şu sorunun cevabını arıyor: Biri Alevi biri Sünni iki insan onca önyargıya rağmen bir arada yaşamayı nasıl başarıyor?

Sorunun cevabı çok zor... Belki binlerce örnekten sadece 5 çiftin hayatını izleyince o insanların önyargılar duvarını nasıl aştığını görüyoruz.

Sabah'tan sevgili arkadaşım Sevilay Yükselir'den Zaman yazarı İbrahim Öztürk'e, Güneş yazarı Rıza Zelyut'tan Bloomberg TV'den Ali Çağatay ve Avukat Kezban Hatemi'ye uzanan evlilik örnekleri yer alıyor kitapta. Okul sıralarında yaşadıkları ise insanın içini sızlatıyor.

(...) Zeynep Öztürk, Tunceli Alevi'si... Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mezunu. Eşi Zaman yazarı İbrahim Öztürk. Trabzonlu, Laz ve Sünni...

İşte Zeynep Öztürk'ü lise yıllarında sarsan bir anısı: "İstanbul Şirinevler'de Kocasinan Lisesi'nde son sınıfı okudum. Kimse Alevi olduğumu bilmiyor. Din dersinde öğretmenimiz mezhepler konusunu işlediğinde, Aleviliğin sapık bir mezhep olduğunu, sonra da Türkiye'de Alevilerin Allah'ı tanımadığını, kardeşini, annesini, babasını tanımadığını açıkça ifade edince ben de gayri ihtiyari ağladım..."

Son sözü kitabı tanıtanlara bırakıyorum:

"Kitabı okuduğunuzda, Aleviler ve Sünniler arasında, gönül alıcı birkaç kelime veya hamasi nutuklarla aşılamayacak denli yüksek önyargı duvarlarının varlığını görüp şaşıracaksınız. Bu kitap, hiç de 'aslında yok birbirimizden farkımız' türü bir hayalcilikle kaleme alınmadı. Zihinlerindeki masal ülkesinin konforunu bozmak istemeyenler bu kitaptan uzak dursunlar."

Övür'ün "Siyaset bu örneklerden ilham alsa fena mı olur?" dediği yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.