Akşam yazarından BDP'lilere sert tepki

BDP çok uzun zamandır ikili bir oyun oynamaktaydı. Bizler de izlemekteydik. Açıkça ortaya konmayan, adı alenileştirilmemiş bir PKK sempatizanlığıydı onlarınki.

GAZETECİLER.COM - Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari, bugün köşesinde çok sert bir yazı kaleme aldı. BDP'li vekillerin, yollarını kesen ve silahlı propaganda yapan PKK militanlarına sarılmış halde görüntülenmelerinin hemen ertesinde yaşanan Gaziantep saldırısı üzerine Tatari köşesinde esti gürledi.

BDP'li vekillere Meclis'i bırakın, dağa çıkın! diyen Tatari köşesinde şöyle yazdı:

"BDP çok uzun zamandır ikili bir oyun oynamaktaydı. Bizler de izlemekteydik. Açıkça ortaya konmayan, adı alenileştirilmemiş bir PKK sempatizanlığıydı onlarınki. Ortak söylemlerini, söylem yakınlığı olarak algılıyor, daha doğrusu algılamak istiyorduk. Onlar da bir kaç gün öncesine kadar Meclis'teki varlıklarını 'Kürt vatandaşların sesi' olarak adlandırmaktaydılar. Oysa Kürt vatandaşlardan çok PKK'nın sesi olmaya yatkın olduklarına dair yaygın bir kanı vardı..
Bu yaygın kanı 'sarmaş dolaş' görüntülerden sonra gözümüze sokula sokula alenileşti.
***
Şemdinli'de 'yollarını kesen' teröristle sarmaş dolaş olmayı, bağırlarına basmayı ve bunu 'onlar dağa çıkmak zorunda bırakılmış evlatlarımız' açıklamasıyla kameraların önünde yapmayı 'sakıncasız' bulacak kadar hadsizleşmiştiler.
O gün Şemdinli'den tüm ülkeye yayılan görüntülerde birer milletvekilinden çok birer vatan haini gibi görünmekteydiler. Özetle; 'Terörist ve milletvekili el ele' görüntülerinden sonra, BDP kalleşçe öldürülen insanımızın katiliyle sarmaş dolaş olduğunu resmen ifşa etmiş oldu.
***
BDP'li milletvekillerine açık mektubumdur;
Şiddet dışı arayışın, barışın, kardeşliğin temsilcisi olmanız gerekirken teröristlerle sarmaş dolaş olmanız, evlatlarımızın katillerine duyduğunuz sempatinin, şefkatin boyutlarını görmek kanımı dondurdu. Meclis'te Kürt vatandaşlarımızın sesi olarak görev yapmanız gerekirken rotanızı PKK'nın sesi olmaktan başka tarafa çevirememiş olmanız hayal kırıklığı yarattı.

O görüntülerinizden sonra size arka çıkmak, destek olmak veya tutumunuzda akıl kârı bir sebep aramak insan olanın yapabileceği şey değil. Milletvekili olup, parlamentoda yer alıp katillerle, canilerle el ele tutuşamazsınız.
İki duruşu bir kimlik altında buluşturamazsınız. Dünyanın hangi ülkesinde olursanız olun hem parlamenter hem terör yanlısı olamazsınız!

Zemininizi seçmek durumundasınız. Madem katillere birer kahraman muamelesi yapıp, onları bağrınıza basmak, şefkatle kucaklamak arzusundasınız o halde hiç vakit kaybetmeden milletin vekili olma görevinizden istifa edip dağa çıkın.

Sempatizanlığınız ve haine el uzatmışlığınız böylesine alenileşmişken o koltuklarda oturup parlamenter numarası yaparak dağları kucaklamaya devam edemezsiniz.
Artık seçiminizi yapmak zorundasınız. Ya parlamentodur yeriniz ya dağ. Düşünceyle mücadele ediyor görünüp 'dağ sevdanızla' katillere destek vermeye devam edemezsiniz. Bizlerin gözünde hainle, teröristle el ele olmak en az onlar kadar katil olmakla eş değerdir. Milletvekili olsanız da olmasanız da bu koşullar altında Gaziantep'te katledilen vatandaşlarımızın katilleriyle bir tutulmaktan kurtulmanız da mümkün değildir!