GAZETECİLER.COM
Ünlü Modacı Cemil İpekçi Söz Sende'de
Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı.
AKP'nin kendisine Belediye Başkanlığı teklif
ettiğini ama kabul etmediğini söyleyen ünlü modacı, Soner
Yalçın hakkında da çok tartışılacak açıklamalar
yaptı.
AK PARTİ'DEN İPEKÇİ'YE
YALANLAMA
İpekçi'nin bu sözlerine, Ak Parti İlçe Başkanı Yılmaz Algül'den
yalanlama geldi.
Algül, "2008 yılından bu yapan Ak Parti ilçe başkanlığı yapıyorum.
Cemil İpekçi'ye asla başkanlık için teklif götürmedik. Benim
zamanımda veya geçmişte böyle bir teklif götürülseydi benim mutlaka
haberim olurdu. Ancak ben böyle bir şeyi hatırlamıyorum. Neden
böyle bir açıklama yaptı, onu bilmem mümkün değil. Böyle bir teklif
getirmediğimiz gibi bu konu gündeme bile gelmedi. Kamuoyunun
doğruları bilmesinde fayda var diye düşünüyorum" dedi
|
KENDİMİ İKİNCİ SINIF HİSSEDİYORUM”
Balçiçek İlter'in daha önce
sarfettiği “Aynada gözlerim soruyor. Bu kadar savaşa değer miydi
diyorum. Değmezdi. Bugünkü aklım olsa Türkiye'ye dönmezdim.”
sözlerini hatırlatması üzerine İpekçi “Evet, dönmezdim. Bu ülkede
kendimi ikinci sınıf gibi hissediyorum. İnsanlar yüzüme gülüyor,
çok sevenim var ama kendi muhitimde kendimi öyle hissediyorum.”
dedi.
“YURTDIŞINDA OLSAM
POLİTİKAYA GİRMİŞTİM”
İpekçi sözlerine söyle devam etti:
Mesela Hollanda'da ya da Belçika'da yaşasaydım kesinlikle
politikaya girmiştim. Burda türbanlı insanları bile meclise
almıyorlar, bir eşcinseli mi alacaklar? Bizim ülkemizde nerde o
demokrasi? Bin tane kulp takarlardı, ömrüm azap içinde geçerdi.
“AK PARTİ'DEN BELEDİYE
BAŞKANLIĞI İÇİN TEKLİF ALDIM”
Balçiçek İlter'in “Siyasi
partilerden hiç teklif gelmedi mi?” sorusu üzerine İpekçi, AK
Parti'den Türkbükü belediye başkanlığı için teklif aldığını ancak
kabul etmediğini söyledi. İpekçi : “AK Parti'yi yargılayabilirsiniz
ancak şunu unutmamak lazım. Bu parti yüzde 51 ile geldi ve birçok
sosyal demokrattan da oy aldı. CHP'liler ise bırakın bana adaylık
teklif etmeyi beni gördükleri yerde kaçıyorlar." diye ekledi.
"SONER YALÇIN'IN İÇERİ GİRMESİNE
ÜZÜLMEDİM"
Bir türlü affedemediğim, gönülü kırmış insanlar var. Keşke
affedebilsem. Bunlardan bir tanesi de Soner Efendi. "Efendi"
diyorum, "Bey" koyamayacağım başına. Kendisi bir yazar olabilir,
onu okuyanlar sevenler olabilir ama ben bir yazarın yazarken çok
dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum... Soner Efendinin içeri
girmiş çıkmış olması beni üzmedi. Evet suçu belirlenmemiş
insanların tutuklu yargılanmaları adaletsizlik. Türkiye'deki en
büyük yanlışlardan bir tanesi bu... Soner Yalçın'ın bir insan
olarak içeri girip kalması adalet bakımından doğru değil. Ama
çıktığında da o kadar sevinmedim. Çünkü benim gönlümü çok
kırdı.
"HİÇ ALAKASI YOKKEN SABETAYİST İLAN
EDİLDİK"
Efendi kitabında benim babamı doktorken mühendis yaptı, benim
Hasan dedemi sabetayist yaptı. Dedem Safranbolulu Bektaşi bir adam.
Teyzem Leyla Gencer'i sabetayist yaptı. Hasan Beyin oğlu diye erkek
kardeşini yazarsan, anneannem 4 kız kardeşken 1 tane yazarsan, ve
sabetayizm diye bir olayı hedef diye gösterirsen doğru olmaz.
Hiçbir alakası yokken anne tarafımı sabetayist ilan etti. Bu yüzden
bizden 2 kişi çok önemli bir makamdayken işini kaybetti,
kızağa alındılar. Sabetayizmi öyle bir anlatıyor ki... Sabetayizmi
yargılamak için önce herkes 500 yıl önceyi bir araştırsın. 500 yıl
önceki olayı biliyorlar mı? Bu efendi 500 yıl evvelini bir
araştırsın. 500 yıl önceki büyük babasını, anneannesini biliyor mu?
Bu beyefendi nereden döndü acaba? Merak ediyorum.
"SONER YALÇIN'IN ÖZRÜNÜ BİLE KABUL
ETMEM"
Biz Soner Yalçın'ın kitabı yüzünden tehditler aldık. Ben
doğuştan Tokay soyadlıyım. Teyzem manevi evlat olarak aldığı için
soyadım İpekçi oldu. Büyükbabam Mahir Tokay, Abdülhamit'in doktoru,
1. dünya savaşında fermanla gidip beraatla dönmüş. Kasımpaşa
Hastanesinde başhekim olmuş. Türkiye'deki ilk Güzel Sanatlar
Akademisinin anatomi hocası, gurur duyuyorum. İpekçi olmakla da
büyük şeref ve gurur duyuyorum. Bu memlekete İpekçiler, bilimi,
sanatı, sinemayı getirmiş. Keşke Efendi'nin sülalesi de bu
kadarını getirebileydi... Ben bundan sonra Soner Yalçın'ın
özrünü bile kabul etmem.