Aklındaki soruları sıraladı! Yeşim Meltem Şişli'nin yaptığını AK Partili isim yapsaydı ne olurdu?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli’nin İSMEK'teki görevli kadınlara söylediği iddia edilen çirkin sözler konuşulmaya devam ediyor.Türkiye yazarı Fuat Uğur da konuya ilişkin aklını kurcalayan soruları sıraladı. Alacağı cevaplardan umutsuz olduğunu söyleyen Uğur, başına gelen bir olayı da okuyucuları ile paylaştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli'nin İSMEK'teki çalışanlara yönelik sarf ettiği iddia edilen sözlerle ilgili inceleme başlatıldı.
Türkiye yazarı Fuat Uğur da geçen ağustos ayında yaşandığını söylediği olay sonrası şikayetin neden şimdi yapıldığına anlam verememiş. "Erdoğan gibi cesur, sözünü esirgemeyen, hak edene hak ettiği cevabı çat çat veren bir lidere oy veren kadınlar niçin böyle sinikler?" diye soran Uğur, Meltem Şişli'nin yaptığını bir Ak Partili ismin yapması halinde kıyametin koparılacağını söyledi.
Bu korkaklık ve ürkeklikle nereye kadar?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter
Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli’nin Hayat Boyu Öğrenme
Merkezi İSMEK’te görevli kadınlara hakaretleri ve
terbiyesizliği üzerine tepkiler devam ediyor.
Bu konuda ben de yazdım ama aklımı kurcalayan
mevzuyu sonraya bırakmıştım.
Olay geçen ağustos ayında yaşanmıştı.
O hâlde neden şimdi şikâyet ediyordu İSMEK’te görevli
kadınlar?
Bir kere olayın ağustos ayında yapılması edepsizliği ve çirkefliği
hafifletmez ama problem bu değil, hakarete
uğrayan İSMEK’li kadınların bizatihi kendileri.
Onlarla ilgili sorularım var:
1-İSMEK’li kadınlar hakaretleri sessizce dinliyorlar. Allah’ın bir
kulu ağzını açıp tek kelime etmiyor. Yeşim Meltem Şişli
terbiyesizce mobbing uyguluyor, cinsel çağrışım yüklü cümlelerle
aşağılıyor ve onlar susuyorlar. Neden?
2-Hadi sustular, o vakit neden habercileri bu konudan haberdar
etmediler?
3-Diyelim ki korktular medyaya konuşmaktan. Adları saklı kalmak
şartıyla bilgi vermek çok mu zordu? Akıllarına gelmemesi imkânsız,
neyi beklediler ve neden korktular?
4- Hiç şikâyet etmez ve sineye çekerlerse kendilerinin işten
çıkarılmayacağını mı düşündüler? İBB’nin başına gelen ekibin yavaş
yavaş kadrolaştığını, kadrolaşacağını göremediler mi?
Şimdi bu soruları soruyorum ve alacağım cevaplardan yine
umutsuzum.
Üstelik hakarete uğrayan bu İSMEK’li kadınların her
biri bölge sorumlusu, yetişkin ve eğitimli insanlar.
Bazılarının kitapları ve verdikleri konferanslar var. Bunu
öğrenince insan daha da umutsuzluğa kapılıyor.
Hakikaten merak ediyorum, Erdoğan gibi cesur, sözünü
esirgemeyen, hak edene hak ettiği cevabı çat çat veren bir lidere
oy veren kadınlar niçin böyle sinikler?
Başıma gelen bir olayı anlatacağım.
Geçen yıl metroyla evime gidiyorum. Seçim sonrasıydı ve
hani Kemalist CHP’li takımı epey azgınlaşmıştı, o
dönem.
Karşımda oturan iki başörtülü genç kız var. Kitaplarından
anlıyorum, muhtemelen üniversiteye gidiyorlar. Onların iki yanında
ise “laikçi teyze”liği her hâlinden dökülen bir orta yaşlı
kadın, yanındakine “Gencecik kızlar. Başlarını böyle
örtüyorlar. Atatürk bize böyle mi emanet etti bu ülkeyi. Bunlar
mezun olup bizim çocuklarımızı eğitecekler” filan diye
söylenmeye başladı. Genç kızlara baktım, iyice büzüşmüşler
söylenenleri işitmezmiş gibi davranıyorlar. Kadın ha bire
yükleniyor bu arada.
Müdahale edeyim dedim ama sonra karar değiştirip kızlara
seslendim:
“Şu anda hakarete uğruyorsunuz, sizi başörtünüzden dolayı
aşağılıyorlar. Cevap vermeyecek misiniz? Kendinizi savunmayacak
mısınız?”
Bana da cevap vermediler.
Yani bir delik olsa oraya girecekler, o kadar.
Laikçi teyze şaşkın, bir onlara bir bana bakıyor.
“Devam et, devam et, hak edene her şey söylenir” dedim ve
durağıma geldiğim için indim.
Şimdi İSMEK’li kadınların gerekçelerini okuyorum. Kuruma zarar
gelmesini istememişler.
Yapmayın Allah aşkına! Kuruma asıl zarar veren o iğrenç
mobbingi yapan ve kurumdan tutarı on binlerce lirayı
bulan miktarda üç maaş alan Yeşim Meltem Şişli.
Ama nedense işten çıkarılınca akılları başlarına gelmiş ve dava
açmışlar.
Aradan geçmiş 6 ay.
Tam tersini düşünün. Bu Meltem Şişli’nin yaptığının onda
birini bir AK Partili belediyedeki yöneticinin yapması
durumunda ne olurdu?
Hemen yandaş medyalarına olayı sızdırır ve kıyametin küçüğünü
koparırlardı.
Olay Sözcü’de manşet olur, Portakal efendi günlerce
yayın yapar, Cumhuriyet ABD elçisinden bu konuda görüş
alır, Halk TV üzerine açık oturumlar düzenlerdi.
Bilmiyorum bir ders çıkarılır mı?