Akit cemaatten neyin intikamını alıyor?

AKP ve Gülen Cemaati medyası arasındaki dershane savaşında en sert yayınlardan birini yapan Akit neyin peşinde? Adem Yavuz'dan ilginç analiz...

GAZETECİLER.COM
Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan, AKP ile Cemaat arasındaki dershane savaşında öne çıkan gazetelerden Akit'in son dönem attığı manşetleri köşesinde sert şekilde eleştirdi.

AKİT BİR ŞEYİN İNTİKAMINI ALIR GİBİ SALDIRIYOR!

Dershane savaşları bir medya savaşı şeklinde devam ederken agresif yayınlarıyla cemaatin tepkisini çeken Akit gazetesinin gerçek amacını sorgulayan Adem Yavuz "'Bir şeyin intikamını alır gibi' ya da 'hakaret etmek için fırsat kollar gibi' ne var ne yoksa dökmüşler bir haftada." dedi.

İşte Adem Yavuz'un yazısındaki ilgili bölüm:

Dershane tartışmalarının alevlendiği günlerde Filistin'deydim. Dolayısıyla konunun medyaya yansımasını yeterince takip edemedim.

Dönüşte gazetelerde 'kim ne yazmış' diye baktığımda Camia daha doğrusu Hizmet Hareketi'ne karşı birkaç gazetede kullanılan ağır dil dikkatimi çekti.

Özellikle de Akit Gazetesi'nin.

Hizmet ve Hizmet'in kurumları elbette ki eleştirilebilir.

Ama Akit'in bir haftalık yayınlarının fotoğrafı bu değil. 'Bir şeyin intikamını alır gibi' ya da 'hakaret etmek için fırsat kollar gibi' ne var ne yoksa dökmüşler bir haftada.

Nerede 'yeminli bir Hizmet karşıtı' varsa bulup konuşturulmuş.

Gazetenin Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya, hakaret çizgisini çoktan aşmış ve maalesef başka bir çizgiye geçmiş.

Hasan Karakaya'nın ABD'de bulunduğu sırada bir gazeteci grubuyla Hocaefendi'yi ziyaret ettiğini biliyorum.

Kendisi oradaki mütevazı yaşam koşullarını bizatihi gördü.

Orada onlarca saygı cümlesi kuran, hatta ziyarette 'duygulanıp gözlerinin dolduğunu söyleyen biri'nin şimdi böylesine ağır hakaretler yazmasını anlayamıyorum.

Tabii Akit'i ele alırken Karakaya'yı değil Karahasanoğlu kardeşleri baz almak gerekiyor. Öteden beri 'Mustafa Karahasanoğlu'nun düşüncelerini anlamak istiyorsan Ali Karahasanoğlu'nu oku' denir.

Okudum ve aynı ağır cümleleri orada gördüm.

Dershane hizmet yolu

'Müslüman'a müşfik olmak gerektiği şiarını okuduğum bir gazete'den, bir Müslüman camiaya karşı böylesine hakaretamiz cümleler duymak gerçekten yaralayıcı.

Mustafa Bey, Milli Görüş Hareketi'nden ayrılıp yayıncılık yoluyla İslam'a hizmet etmeyi seçmiş.
İyi de etmiş.

Kişiler hizmet yolunu kendileri seçmekte özgür olmalı. Camialar da hizmet yolunu seçmekte özgür olmalı.

Beğenin ya da beğenmeyin Hizmet, dershaneciliği bir hizmet yolu olarak seçmiş. Bu dershanelerde okuyan çocuklara müspet ilimler öğretilirken, maneviyat adına hizmetler de yapılmış.

Hizmet bunun devam etmesini istiyor. Hükümet ise dershaneleri kapatmak istiyor.

Hizmet, sokağa dökülmeden, anarşi yapmadan, hakaret etmeden, başkaldırmadan, sadece ve sadece haber ve yorum yaparak bu işe karşı çıkıyor.

Bu da insani ve demokratik bir haktır.

Hizmet'in hizmet etme yönteminin önünün kapanmaması için haber ve yorum yoluyla çabalamasına "İsrail uşaklığı" demek/dedirtmek Karahasanoğulları'na yakışıyorsa ben bir şey demeyeceğim.

"Otoriteye başkaldırma" mevzusundan İHH Başkanı'nı sürmanşete çekip Hizmet'e yüklendiler önceki gün.

Hizmet dershane konusunda otoriteye başkaldırmıyor ki.

Sadece bunun yanlış olduğunu gücünün yettiğince anlatıyor. Dershaneler yasaklanır ve buna başkaldırılırsa, bu otoriteye başkaldırı olur.


İmamoğlu'nun diploması tartışması! Kemal Alemdaroğlu detayı Selvi yazdı Mansur Yavaş'ın arkasında kimler var Fatih Portakal 'kulağıma geleni aynen söylüyorum' deyip açıkladı Melih Altınok: Affı kaldırın Hilal Kaplan: Erdoğan, BM'de İsrail'i mahkum etti Ali Karahasanoğlu: Erdoğan yerine Kılıçdaroğlu olsa, o konuşmayı yapabilir miydi? Salih Tuna: Ne yapmalı