Akif Beki'nin bu yazısı 'Gayretullah'a dokunacak!
Cemaate yönelik baskı ve haksızlıklara katılanların Allah'ın gazabına uğrayacağı (Gayretullah) iddiası Akif Beki'nin gündeminde.
Hürriyet gazetesi yazarı Akif Beki, sahte delillerle hapse konulduğu iddia edilen bir muvazzaf askerin isyanını yazdı ve"Gayretullah korkusu bu hikayenin neresinde?" diye sordu.
İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen asker belge davasında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma ve gizli kalması gereken bilgileri temin etmekle suçlanan sanıklardan Kurmay Albay İdris Acartürk'ün kızı Pelin Acartürk'ün yazısını Beki, köşesine taşıdı.
AİLELERE GÖRÜLEN REVALAR GAYRETULLAHA DOKUNUR MU DOKUNMAZ MI?
(...)‘Kadrolarımız fişlenip tasfiye ediliyor, insan kıyımı
yapılıyor, 28 Şubat’tan daha beter bir cadı avına maruz kalıyoruz’
diyenlerin en sık başvurduğu argümanlardan biri neydi: Gayretullaha
dokunur!
Yani...Bu yapılanlar Allah’ın gücüne gider, gazabına uğrarsınız
sonra, tokadını yersiniz bak, demedi demeyin, ona göre ha!
Yaklaşın hele şöyle, gayretullah ölçüsüyle bir de İzmir’deki
casusluk davasına bakalım.
Acaba o davanın sanıklarına ve ailelerine reva görülenler
gayretullaha dokunur mu, dokunmaz mı?
DİJİTAL VERİLERİN HİÇBİRİ BABAMDAN ELDE EDİLMEMİŞTİR
Uzundu, orijinal yazımını koruyarak kısalttım. Gayretullah
korkusu bu hikayenin neresinde, kulak kesilin de deyiverin bir
bana:
“Ben Kurmay Albay İdris Acartürk’ün kızı Pelin Acartürk’üm.
Babam, bir sivil şahsın evinde bulunduğu iddia edilen Pandora
isimli veri tabanında ismi yazılmış diye suçlanmaktadır.
Suçlanmasına dayanak oluşturan dijital verilerin hiçbirisi babamdan
elde edilmemiştir. Babamın gıyabında ve bilgisi dışında üçüncü
şahıslarca oluşturulmuş ve üçüncü şahıslardan elde
edilmiştir...
İddia makamı, babamın bir suç örgütüne ATMACA (SURİYE).doc ve
FIRTINA. doc isimlerinde iki adet dijital belge-bilgi aktardığını
varsaymaktadır.
Aylardır babam tarafımdan sözde örgüte gönderildiği iddia edilen
“Atmaca(Suriye).doc” ve “Fırtına.doc” isimli belgelerin GERÇEK
BELGELER OLMADIĞINI, TSK’DA BU EVRAKLARIN OLMADIĞINI, Genelkurmay
Başkanlığı’ndan temin ettiği resmi belgelerle kanıtlamasına rağmen
hala tutukludur. (07 Temmuz 2012’de tutuklanmıştır.)
Hakkında sadece dijital verilere dayanarak dava açılmış ve babamdan bu dijital verilerin
gerçek olmadığını ispatlaması istenmektedir. Yani babamdan YOKLUĞUN
YOKLUĞUNU İSPATLAMASI istenmektedir.
Toplamda BEŞ ayrı resmi evraktan da anlaşılacağı üzere; temin
ettiği iddia olunan dijital verilerin HİÇ VAR OLMADIĞI açıkça
görülmektedir. Yani bu evraklar HİÇ YOKTUR...
İddianamede geçen, babamın Alevi olduğu için akademiyi kazandığını
söylediği hususu da tamamen yalandır, iftiradır. Böyle bir şey
yoktur. Biz Alevi değiliz...
Babamı fişleyip tasfiye edenlerde ve bu yapılanlara ses
çıkarmayanlarda hiç Allah korkusu yok mudur?...”
Yok mudur hakikaten?