Akif Beki'den çok ağır suçlamalar
Bakana yumruğun faturası da Yılmaz Özdil'e çıktı. Bu kez Akif Beki, Özdil için ağıza alınmayacak laflar etti.
GAZETECİLER.COM - Bakan
Taner Yılmaz'a atılan yumruk da Yılmaz Özdil'e patladı. Akif Beki
fırsatı kaçırmayıp, ağır bir dille saydırdı...
Yılmaz Özdil'i diline dolamasının nedeni de dünkü yazısındaki nottu...
Özdil yazısının sonuna şöyle bir not koymuştu;
-"KAYSERİ NOTU: Burnumuzun direği kırılıyor. Bu kokuyu alın artık. Bir an önce seçim... Lütfen, acilen."
Bu not ile saydırmaya başlayan Akif Beki, Özdil'i bu saldırıların "kanlı tahrik memuru" olarak itham ediyor...
Dahası da var...
İşte Beki'nin yazısından seçtiğimiz zehir zemberek satırlar;
*Samsun'da, Ahmet Türk'e atılan yumruğu haklı göstermesi yetmemiş.
Yazdıklarını ciddiye alıyor, kendini gerçekten büyük bir 'nefret ideoloğu' sanıyor galiba. İyiden iyiye kaptırmış, havalara girmiş... Kayseri'de, Taner Yıldız'a yapılanı da meşrulaştırıyor.
*Kanlı bir şaka gibi...
Taammüden, aynı emeli paylaşıyor yumrukçularla, aynı amaca hizmet ediyor.
Onlar yumruk sallayacak, bu eleman da 'Memleket karıştı, Türkiye yönetilemiyor, haydi seçime gidelim' diye yazacak. Görev dağılımında, ona terettüp eden vazife bu mudur?
*Yılmaz Özdil, kanlı bir tahrik memuru mudur, yoksa kanlı bir şaka mı?
*Gazetecinin en beteri, şöhret budalası olanıdır. Bir gün daha kendinden bahsettirmek için, yapmayacağı şaklabanlık olmaz. Gene de, bu iyi ihtimal. Bir de kötüsü var. Akrobasi hareketleri değilse yazdıkları, organize bir provokasyonun parçası mıdır? Samsun’da Ahmet Türk’e, Kayseri’de Taner Yıldız’a yumruk atan meş’um elin suç ortağı mıdır?
*Kopmuş biridir o, namludan fırlamış bir kurşun gibi... Kurtarıcı zabitlere atılmış bir işaret fişeği, kaos ve kargaşaya çıkarılmış bir davetiye gibi...
*İster haylaz bir şaka, ister sıradan bir tahrik memuru olsun...Her halükarda, tartışmasız bir felakettir bu.
Fakat kabahat, cezai ehliyeti olmayan bu şuursuzluğun eline, o kalemin tutuşturulmasında.
Yılmaz Özdil'i diline dolamasının nedeni de dünkü yazısındaki nottu...
Özdil yazısının sonuna şöyle bir not koymuştu;
-"KAYSERİ NOTU: Burnumuzun direği kırılıyor. Bu kokuyu alın artık. Bir an önce seçim... Lütfen, acilen."
Bu not ile saydırmaya başlayan Akif Beki, Özdil'i bu saldırıların "kanlı tahrik memuru" olarak itham ediyor...
Dahası da var...
İşte Beki'nin yazısından seçtiğimiz zehir zemberek satırlar;
*Samsun'da, Ahmet Türk'e atılan yumruğu haklı göstermesi yetmemiş.
Yazdıklarını ciddiye alıyor, kendini gerçekten büyük bir 'nefret ideoloğu' sanıyor galiba. İyiden iyiye kaptırmış, havalara girmiş... Kayseri'de, Taner Yıldız'a yapılanı da meşrulaştırıyor.
*Kanlı bir şaka gibi...
Taammüden, aynı emeli paylaşıyor yumrukçularla, aynı amaca hizmet ediyor.
Onlar yumruk sallayacak, bu eleman da 'Memleket karıştı, Türkiye yönetilemiyor, haydi seçime gidelim' diye yazacak. Görev dağılımında, ona terettüp eden vazife bu mudur?
*Yılmaz Özdil, kanlı bir tahrik memuru mudur, yoksa kanlı bir şaka mı?
*Gazetecinin en beteri, şöhret budalası olanıdır. Bir gün daha kendinden bahsettirmek için, yapmayacağı şaklabanlık olmaz. Gene de, bu iyi ihtimal. Bir de kötüsü var. Akrobasi hareketleri değilse yazdıkları, organize bir provokasyonun parçası mıdır? Samsun’da Ahmet Türk’e, Kayseri’de Taner Yıldız’a yumruk atan meş’um elin suç ortağı mıdır?
*Kopmuş biridir o, namludan fırlamış bir kurşun gibi... Kurtarıcı zabitlere atılmış bir işaret fişeği, kaos ve kargaşaya çıkarılmış bir davetiye gibi...
*İster haylaz bir şaka, ister sıradan bir tahrik memuru olsun...Her halükarda, tartışmasız bir felakettir bu.
Fakat kabahat, cezai ehliyeti olmayan bu şuursuzluğun eline, o kalemin tutuşturulmasında.