Akif Beki'den Beyaz Türk itirafları

Zengin mahallesine taşınmak için aynı miktarda para yetmez diyor... Renginiz de önemliymiş...

GAZETECİLER.COM - Bir hikaye anlatalım sizlere; Beyaz Türkler ve 'ötekiler' üzerine... Biz "ötekilere" bu hikayede "zenci"ler diyelim izninizle...

Bir gün bu "zenci"lerden biri 'heves eder' Beyaz Türkler'in oturduğu mahalleye taşınmaya karar verir... Cesaret ve elbette "para ve benzeri iktidar araçlarıyla" o mahalleden bir ev alır kendine... 

"Sızdığı" mahalledeki sokağı afilli bir ada sahiptir; Radikal diye... Belki o sokağın adına da kanmıştır kimbilir. Sanır ki "bizim zenci" o mahalleye taşınınca tenindeki koyuluk fark edilmeyecek. Aynı mahallede oturunca o da ak-pak bir "Beyaz Türk" oluverecek.
Heyhaaat!...
Mahalleye taşınınca ne görsün;

Beyaz Türk mahallesinde parası geçmez...
Beyaz Türk mahallesinde eğitimi geçmez...
Beyaz Türk mahallesinde iktidarı geçmez...

Orada geçerli tek akçe "yaşam biçimidir"... Üstüne üstlük bir de "Beyaz Türkler'e sızma" hali farkedilmiş ve 'dışlama refleksini' tetiklemiştir. Kendini o mahallede "tek başına" buluverir bir anda...

Sonrası mı?
Buyrun Akif Beki'nin satırlarını okumaya;

"Zengin mahallesine taşınmak için aynı miktarda paraya sahip olmanız yetmez. Renginiz de önemli; siyah mı teniniz, beyaz mı? Uyumsuzluk, uygun olmayan bir durum.

(...) Esasen sınıf sembolü ne para ne de sosyal statüdür bizde. Giyim kuşam, namı diğer ile yaşam biçimi hepsinin önüne geçer.
Nedeni, önyargılarımız. Ne zikrimiz ne fikrimiz; ana rengimizi tayin eden hayat tarzımızdır da ondan. Sonuçta tesettür ve içki, en bariz sosyal statü işaretlerimiz.

Muhafazakârlar cemaatine mensup olanlar, kendi muhitlerinde benzerleriyle yaşamayı tercih ediyor. Serbest görünümlü klancılar da kendi mahallelerinde bir arada oturmayı seçiyor.

Hâkim renge herhangi bir sızma hali, beyazlaşma arzusuyla dışlama refleksini tetikliyor karşılıklı. Para ve benzeri iktidar araçlarıyla renk satın alma arayışı, eşitliği reddeden psikolojik duvarlara çarpıyor çoğu zaman.

Karışmak, iyi fikir değil o yüzden. Kafa konforunuzu bozmaya ne hacet. Kapı komşunuzda ötekiyle karşılaşmak, önce karşınızdakini sonra da kendinizi sorgulamayı getiriyor çünkü. Gereksiz bir yüzleşme, gereksiz bir yorgunluk...

Yazının tamamı için